Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1615 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16455 - Esas Yıl 2015





İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Tüketici MahkemesiTaraflar arasındaki davada Bakırköy 5. Asliye Hukuk ve Bakırköy Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi üzerine Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine dair 17. Hukuk Dairesince verilen 04.10.2013 tarihli .../...- ... sayılı ilâmında maddi hata bulunduğu ve maddi hatanın düzeltilmesi mahkeme hâkimi tarafından istenilmiş olmakla söz konusu karar ve dosya incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:K A R A R17. Hukuk Dairesinin 04.10.2013 tarihli .../... E. - .../... K. sayılı mercii tayini belirlenmesine ilişkin kararında;[Dava, satın alınan taşınmazın elektrik aboneliğinin davalı tarafından yapılacağının kararlaştırıldığı ancak yapılmadığı iddiasıyla uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir.Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 4077 sayılı Kanun uyarınca tüketici işleminden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.Tüketici Mahkemesi ise, taraflar arasında tüketici işlemi bulunmadığı ve eser sözleşmesi hükümleri uyarınca uyuşmazlığın çözümleneceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar.Tüketici ise, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.Bir hukukî işlemin 4077 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir.Somut uyuşmazlıkta davacı vekili, müvekkili ile yüklenici olduğunu iddia ettiği davalıdan dava konusu bağımsız bölümü satın aldığını, dairenin elektrik aboneliğinin de bağlanmasının da kararlaştırıldığı ve ücretinin de ödendiği, davalının ise abonelik işlemin gerçekleştirmediğini, bu nedenle zarara uğradığını belirterek zararının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında geçerli bir tüketici işlemi bulunmadığı taraflar arasındaki uyuşmazlığın, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” denilereksonuç kısmında Bakırköy Tüketici Mahkemesinin (Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesi) yargı yeri olarak belirlendiği halde,6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE] şeklinde kararın yazıldığı anlaşıldığından bu maddi hatanın düzeltilmesi istenmiştir.Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir (HMK m. 304/1). HMK m. 304/1 hükmü, 1086 sayılı Kanunun 459. maddesinin “İki tarafın isim ve sıfat ve neticei iddialarına mütaallik hatalar ve esas hükümdeki hesap hataları kendilerinin istimaından sonra mahkeme tarafından tashih olunur” şeklindeki birinci cümlesindeki düzenlemeye karşılık gelmekte olup, bu düzenlemeyle, karardaki açık hataların mahkemece re’sen veya taraflardan birinin talebi üzerine tashih edilebileceği esası getirilmiştir.HMK m. 304’e göre düzeltilebilecek “yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar”, olayın gelişinden ve dosyanın incelenmesinden bir maddî hata olduğu kolayca anlaşılabilen ad veya soyaddaki harf hataları, rakamlardaki eksik yazımlar vs. hatalardır. Başka bir değişle, hükümlerin tashihi yoluna, tarafların kimlik bilgilerindeki hatalarla, yazı, hesap ve diğer açık ifade hatalarının mevcudiyeti hâlinde başvurulabilir.Tashihin nasıl yapılacağı ise, HMK m. 304/2’de belirtilmiştir. Buna göre, tashih kararı verildiği takdirde, düzeltilen hususlarla ilgili karar, mahkemede bulunan nüshalar ile verilmiş olan suretlerin altına veya bunlara eklenecek ayrı bir kâğıda yazılır, imzalanır ve mühürlenir.Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların (maddî hataların) düzeltilmesi, hükmün icrasına (yerine getirilmesine) kadar istenebilir.HMK m. 304’de söz konusu olan düzeltme (tashih), hüküm verildikten sonraki dönemde, hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hataların (maddî hataların) düzeltilmesidir. Hükümden önceki dönemde maddî hataların düzeltilmesi, HMK m. 183 hükmü uyarınca yapılır. Buna göre, hükümden önceki dönemde, tarafların veya mahkemenin dava dosyasında bulunan belgelerdeki açık yazı ve hesap hataları, karar verilinceye kadar düzeltilebilir. Taraflardan birinin yazı veya hesap hatasını düzeltmesi sonucu yargılama uzamışsa, yargılama giderlerinin belirlenmesinde bu durum da dikkate alınır.17. Hukuk Dairesinin 04.10.2013 tarihli .../... E. - .../... K. sayılı kararında Bakırköy Tüketici Mahkemesinin (Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesi) yargı yeri olarak belirlendiği halde kararın yazımı sırasında maddi hata neticesinde Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesinin yargı yeri olarak karara yazıldığı anlaşılmıştır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 17. Hukuk Dairesinin 04.10.2013 tarihli .../... E. - .../... K. sayılı kararının SONUÇ bölümünde yer alan “Bakırköy 5. Tüketici Mahkemesi” ibaresi kaldırılarak yerine “Bakırköy Tüketici Mahkemesi (Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesi)” ibaresi yazılmak suretiyle maddi hatanın düzeltilmesine 15/02/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.