Adalet Bakanlığı'nın, 05/05/2015 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık D.. T.. hakkında Kocaeli Çocuk Mahkemesi tarafından 14/03/2013 tarihinde 2011/208 esas ve 2012/262 ek karar sayılı "mahkûmiyet" hükmü ile bu Mahkeme tarafından 16/09/2013 tarihinde 2011/208 esas ve 2012/262 ek karar sayı ile verilen "hapis cezasının aynen infazına" ilişkin kararın kanun yararına bozulmasının istendiği; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 21/05/2015 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.Dosya incelendi.GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:A) Konuyla İlgili Bilgiler:1- Sanık D.. T.. hakkında, 11/04/2011 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan Kocaeli Çocuk Mahkemesi tarafından 24/04/2012 tarihinde 2011/208 esas ve 2012/262 karar sayı ile sanığın TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince denetimli serbetlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği ve kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,2- Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı aşamasında, Kocaeli Denetimli Serbestlik ve Yardım Şube Müdürlüğü tarafından hükümlüye yapılan usulüne uygun tebligata rağmen 10 günlük süre içinde şubeye başvurmadığının bildirilmesi üzerine, Mahkeme tarafından 14/03/2013 tarihinde 2011/208 esas ve 2012/262 ek karar sayı ile sanığın TCK'nın 191. maddesinin 1. fıkrası, 192. maddesinin 3. fıkrası, 31. maddesinin 3. fıkrası ve 62. maddesi gereğince 3 ay 10 gün haps cezası ile cezalandırılmasına, cezasının aynı Kanun'un 50. maddesinin 1. fıkrası gereğince en az iki yıl süreyle bir meslek ve sanat edinmeyi sağlamak amacıyla gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etme cezasına çevrilmesine karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeden kesinleştiği,3- Seçenek yaptırımının infazı aşamasında, Kocaeli Denetimli Serbestlik ve Yardım Şube Müdürlüğü tarafından hükümlüye yapılan usulüne uygun tebligata rağmen 10 günlük süre içinde şubeye başvurmadığının bildirilmesi üzerine, Mahkeme tarafından 16/09/2013 tarihinde 2011/208 esas ve 2012/262 ek karar sayı ile 14/03/2013 tarihli hükmünün aynen infazına karar verildiğiAnlaşılmıştır.B) Kanun Yararına Bozma Talebi:Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında;«1- Kocaeli Çocuk Mahkemesinin 14/03/2013 tarihli ve 2011/208 esas, 2012/262 sayılı ek kararının incelenmesinde:Hükümlünün kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı, hakkında verilen 24/04/2012 tarihli denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymadığının bildirilmesi üzerine, Mahkemece hükümlüye, "denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, bir mazereti varsa gelip bildirmesi, gelmediği ve bir ./..mazeret bildirmediği takdirde denetimli serbestlik tedbirine uymadığı kabul edilerek hakkında cezaya hükmolunacağı" uyarısı içerir duruşma gününü bildirir davetiyenin tebliğ edilmesi gerekirken, dosyada hükümlüye belirtilen uyarıyı içeren davetiyenin usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğine ilişkin tebligat belgesi bulunmadığından, hükümlünün denetimli serbestlik tedbirine uymadığı gerekçesiyle, savunma hakkı kısıtlanarak cezaya hükmolunmasında,2- Kocaeli Çocuk Mahkemesinin 16/09/2013 tarihli ve 2011/208 esas, 2012/262 sayılı ek kararının incelenmesinde:a) 5237 sayılı Kanun'un 50/3 maddesindeki "...fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış ... bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir." ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin infazı Hakkında Kanun'un 106/4 maddesindeki "Çocuklar hakkında hükmedilen adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır." biçimindeki emredici düzenlemeler ve 5237 sayılı Kanun'un 50/6-7 madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kayden 30/10/1991 doğumlu olup, suçun işlendiği 03/10/2005 tarihinde 18 yaşından küçük olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğun kısa süreli hapis cezasının infazının mümkün olmadığı, seçenek tedbirin değiştirilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,b) Sanık hakkında verilen ek kararın savunma hakkını kısıtlar şekilde duruşma yapılmaksızın verilemeyeceğinin gözetilmemesinde,İsabet görülmemiştir.» denilerek, Kocaeli Çocuk Mahkemesi'nin 14/03/2013 ve 16/09/2013 tarihli kararlarının bozulması istenmiştir.C) Konunun Değerlendirilmesi:28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi ile değiştirilen TCK'nın 191. maddesi ve aynı Kanun'un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca; Kocaeli Çocuk Mahkemesi'nin 14/03/2013 tarihli mahkûmiyet hükmüyle ilgili olarak hükümlü hakkında "uyarlama kararı" verilmesi mümkün görülmüştür.TCK'nın 191. maddesinin 5. fıkrasında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymayan sanık hakkında davaya devam edilerek hüküm verileceği öngörüldüğünden; duruşma için sanığa gönderilen davetiyenin “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunması veya diyeceklerini duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmesi gerektiği, mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği ve diyeceklerini yazılı olarak bildirmediği takdirde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığı kabul edilerek hakkında cezaya hükmolunabileceği” uyarısı ile birlikte duruşma tarihi ve saati yazılarak sanığa tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden, belirtilen nitelikte uyarıyı içeren davetiye tebligatı yapılmadan ya da sanık dinlenmeden hükmü kurulması, yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerindedir.D) Karar :Açıklanan nedenlere göre;1- Kocaeli Çocuk Mahkemesi tarafından 14/03/2013 tarihinde verilen 2011/208 esas ve 2012/262 ek karar sayılı "mahkûmiyet" hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine,2- Kocaeli Çocuk Mahkemesi tarafından 14/03/2013 tarihinde verilen 2011/208 esas ve 2012/262 ek karar sayılı "mahkûmiyet" hükmü yukarıda belirtilen şekilde bozulmuş olması nedeniyle, aynı Mahkeme tarafından 16/09/2013 tarihinde 2011/208 esas ve 2012/262 ek karar sayı ile verilen "hapis cezasının aynen infazına" ilişkin kanun yararına bozmaya konu hükmün hukuki geçerliliğinin kalmadığı ve kanun yararına bozmaya konu edilemeyeceği anlaşıldığından, bu hükme yönelik kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE,24/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.