Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1604 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 25217 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : Ankara 14. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 17/07/2012NUMARASI : 2012/730-2012/778Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :17.04.2008 tarih ve 5754 Sayılı Yasa'nın 56. maddesi ile değişik 5510 Sayılı Yasa'nın 93.maddesinde; "Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez." hükmü yer almaktadır.28.2.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Kanun'un 32.maddesi ile 5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu'nun 93/1 maddesinde yapılan değişiklik ile; "Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödemelerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde icra müdürü tarafından reddedilir" hükmü getirilmiştir. Buna göre muvafakatin geçerli olması için borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması yeterlidir. Bu düzenleme usule değil esasa ilişkin olup, İİK. nun 83/a maddesi karşısında özel hüküm sayılır ve öncelikle uygulanır.Somut olayda borçluya 13.04.2012 tarihinde örnek 7 ödeme emri tebliğ edildikten sonra, 04.05.2012 tarihinde emekli maaşının tamamına haciz konulmasına muvafakat verdiği, 10.05.2012 tarihinde de borçlunun emekli maaşına haciz konulduğu, bu durumda muvafakatin, şikayetçi yönünden icra takibi kesinleştikten sonra verildiği, dolayısıyla 5838 Sayılı Kanun'un 32.maddesi ile değişik 5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu'nun 93/1. maddesine uygun olduğu anlaşılmaktadır.O halde mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.Öte yandan, 5230 Sayılı Yasa'nın 11.maddesinde; "4603 Sayılı Kanuna tabi bankalarca yeniden yapılandırma sürecinde açılmış veya açılacak dava ve takipler sonuçlandırılıncaya kadar, 492 Sayılı Harçlar Kanununun 2,23 ve 29. maddeleri ile 2548 Sayılı Ceza Evleri ile Mahkeme Binaları Karşılığı Olarak Alınacak Harçlar ve Mahkumlara Ödenecek Yiyecek Bedelleri Hakkındaki Kanunun 1. maddesi hükümleri uygulanmaz. İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinde teminat şartı aranmaz..." hükmü yer almaktadır. Yukarıda yazılı yasal düzenleme karşısında alacaklı Ziraat Bankası'ndan harç alınamayacağından harcın davalı Ziraat bankasından tahsiline karar verilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.