Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1599 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2175 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde; davalı kurumun elektrik abonesi olduğunu, aboneliğin bulunduğu ... Köyündeki 13 ve 14 parsel sayılı tarım arazilerinin sulamasının yapıldığını, söz konusu taşınmazların miras yolu ile intikal ettiğini ve müvekkilinin her iki parselde 2/32 hissesinin bulunduğunu, müvekkilinin kendisine düşen yeri 3 yıllığına 01/08/2009 – 01/08/2012 tarihlerini kapsayacak şekilde kardeşi ...'e kiraya verdiğini, müvekkilinin 01/08/2009 tarihinden itibaren taşınmazları kullanmasının ve kaçak elektrik kullanmasının söz konusu olmadığını beyanla davalı kuruma 21.239,50 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili , davanın reddini talep etmiştir .Mahkemece, elektriğin sayaçla ölçülerek kullanıldığı, davacının kaçak elektrik tüketiminden dolayı borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, sözkonusu karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir .''4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununa dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü resmi gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesinin (1) b bendi hükmünde, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15.madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.Somut olaya gelince, davalı görevlileri tarafından düzenlenen kaçak elektrik tutanağında, tarımsal sulama abonesi olan davacının, kesik elektriği açarak kaçak elektrik kullandığı tespit edilmiştir. Davalı bu tutanaklara dayanarak, kaçak tahakkuku yapmıştır. Mahkemece bilgisine başvurulan bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, elektriğin sayaçtan geçirilerek kullanıldığı açıklanmış, mahkemece benimsenen bu bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Davacının dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açarak elektrik enerjisi tüketmesinin, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olduğu ve Elektrik Tarifeleri Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13-(1)-b maddesi hükmüne göre hesaplama yapılması gerektiği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, dosyanın önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilerek talep edilen kaçak elektrik bedelinin yönetmelik ve kurul kararlarında açıklanan yöntemle hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınması gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.