MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaSanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Gerekçeli karar başlığında 27/02/2007 olarak gösterilen suç tarihinin 17/08/2007 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.Sanığın, katılan şirkete ait araçların trafik takip işlemlerini yürüttüğü, bu kapsamda kendisine havale edilen 541.829 TL'yi katılan adına ilgili kurumlara tevdi etmesi gerekirken etmeyerek uhdesinde tutmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;Adli para cezasına ilişkin uygulama yapılırken, belirlenen 6 gün adlî para cezası aynı 5237 sayılı TCK'nın 52. maddesi gereğince günlüğü 20,00 Türk lirasından hesaplandığında sonuç olarak 120 TL adlî para cezasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik hesaplama ile 30 TL adlî para cezasına hükmedilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin suçun sübutuna, eksik incelemeye, lehe hükümlerin uygulanmamasına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesinin c bendinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK'nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.