Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı (karşılık davalı) dilekçesinde, davalıların vekilleri sıfatı ile işlerini takip ettiğini, ancak vekalet ücretini tahsil edemediğini beyan ederek 5000 TL vekalet ücretinin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesinitalep ve dava etmiştir.Davalılar (karşılık davacılar), karşılık davaları ile davacı avukata masraf yapması için toplam 4598 TL ödediklerini, yapılan masraflardan kalan bakiye 3434 TL’nin yasal faizi ile birlikte davacıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, asıl davanın kabulüne, karşılık davanın ise reddine karar verilmiştir.Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından karar “Asıl davaya ilişkin olarak verilen kararda bir isabetsizlik görülmemektedir. Karşılık dava yönünden ise konuya ilişkin olarak bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacı avukat tarafından takip ettiği davalara ilişkin olarak yapılan masrafların tespit edilmesinden sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir" gerekçesi ile bozulmuş, mahkeme tarafından bozmaya uyulmuş olmakla beraber ilk bozma kararı ile birlikte kesinleşen asıl dava hakkında verilen kararı da değiştirir mahiyette bir karar verilmiştir.Daire’nin bozma kararı ile asıl davaya ilişkin olarak verilen karar artık davacı lehine kazanılmış hak teşkil ettiği için, bu kararı değiştirir mahiyette başka bir karar verilemez. Sadece, bozma kararında hakkında bozma kararı verilen karşılık dava ile ilgili ve uyma kararı verdiğine göre de, bu doğrultuda bir hüküm kurması gerekecektir.Öyle ise mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek Dairemizin bozma kararı doğrultusunda yargılama yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’un 428. Maddesi gereğince <KARAR>BOZULMASINA<KARAR> ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.