Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak sair şikayet ve itiraz nedenleri ile birlikte, dayanak bono bedeline karşılık vade tarihinden sonra lehtara 2.000 TL ödeme yapıldığını belirterek borca itiraz ettiği ve mahkemece şikayet ve borca itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır.6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 778/1-a-c maddesi yollamasıyla bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı yasanın 709/3. maddesinde “Kısmi ödeme hâlinde muhatap bu ödemenin poliçe üzerine yazılmasını ve kendisine bir makbuz verilmesini isteyebilir” hükmü ile aynı Yasa'nın 687/1. maddesinde “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def'ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” hükmü ile yine aynı Yasa'nın 689/2. maddesinde “Poliçeden sorumlu olanlar, kendileriyle ciranta arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def'ileri hamile karşı ileri süremezler; meğerki, hamil poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” hükmü yer almaktadır.Somut olayda; takip dayanağı olan 15/01/2012 keşide tarih, 15/07/2012 vade tarih ve 7.150 TL bedelli bononun arkasında “02/08/2012 tarihinde 2.000 TL aldım” ibaresi bulunduğuna göre keşideci olan itiraz eden borçlu senet metninden anlaşılan bu itirazını alacaklıya karşı da ileri sürebilir ve kısmi ödemeye ilişkin bono üzerine yazılan bu kaydın ayrıca İİK'nun 169/a-1 maddesi uyarınca ispat edilmesi gerekmez.O halde mahkemece, borca itirazın 2.000 TL yönünden kabulü ile takibin bu miktar yönünden durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.