Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1573 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6487 - Esas Yıl 2013





Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Suç tarihinde A.. Köyü muhtarı olarak görev yapan sanığın, köye şebeke suyu temininde kullanılan elektrik için elektrik dağıtım müessesesi ile köy tüzel kişiliği arasındaki abonelikten kaynaklanan ve köyün genel giderlerinden olan elektrik faturası borcunun ödenmesi amacıyla, şebeke suyundan faydalanan köy halkından tahsil edilen paraları köy tüzel kişiliği kayıtlarında eksik göstermek ve tahsil edilen paraları da elektrik idaresine eksik yatırmak suretiyle aradaki farkı mal edindiğinin iddia edilmesi karşısında; sanığın eyleminin tahsilat makbuzları dip koçanlarının bulunamamasından dolayı, köy halkından kişiler tarafından sunulan makbuzlar ile köy tüzel kişiliğine ait su aboneliği defterindeki kayıtların karşılaştırılması ve köy halkından kişilerin beyanlarına başvurulması suretiyle ortaya çıkarılabileceği, bu itibarla zimmetin ortaya çıkmasını engellemeye yönelik hileli hareketlerle işlenmesi nedeniyle sübutu halinde nitelikli zimmet suçunu oluşturacağı da nazara alınarak, öncelikle bu abonelikten dolayı elektrik idaresine ne kadar ödeme yapıldığının belirlenmesinden ve köy su abone defterinde adı geçen köy halkından diğer kişilerin beyanlarına başvurularak kendilerinden ne kadar tahsilat yapıldığının sorulmasından sonra, dava dosyasının Sayıştay emekli uzman denetçilerinden oluşturulacak bir bilirkişi heyetine tevdii ile tüm iddia, savunma ve kanıtlar birlikte değerlendirilerek köy su abone defteri ve köy tüzel kişiliğindeki diğer kayıtlar ile köy halkından kişiler tarafından sunulan makbuzlardaki tutarların da karşılaştırılması suretiyle, köy halkından tahsil edilen tutar ile köy tüzel kişiliği kayıtları ve elektrik idaresine yatırılan tutarlar arasında fark ve dolayısıyla sanığın uhdesinde köye ait para bulunup bulunmadığı, varsa miktarı konularında denetime imkan verecek biçimde ayrıntılı bir rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde düşme kararı verilmesi, Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.