MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikDolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından, sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, Cumhuriyet savcısı, malen sorumlu vekili ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:vekilinin, suça konu aracın kendilerine teslimine ilişkin istemi dolayısıyla; 5271 sayılı CMK'nın 237. maddesindeki "mağdur ya da suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanların ...... kamu davasına katılabilirler" şeklindeki düzenleme karşısında hükmü temyiz etme hakkı bulunduğu kabul edilerek yapılan incelemede:Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 28.12.2004 gün ve 173/228 sayılı kararında da açıklandığı üzere; sanığın, bankanın maddi varlıklarından olan çeki sahte olarak düzenleyip kullanmak suretiyle katılan karşı dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia olunması karşısında; hukuki irtibat nedeniyle eylemlerin 5237 sayılı TCK'nın 158/1-f ve 204/1. maddelerinde öngörülen banka aracı kılınmak suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilip görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,Kanuna aykırı olup, Cumhuriyet savcısının, malen sorumlu vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca sair yönleri incelenmeyen hükümlerin BOZULMASINA, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.