Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1564 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 32636 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :1-Şikayetçi ...'un temyiz itirazlarının incelenmesinde;Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddine,2-Şikayetçi...nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte borçlu, diğer fesih sebepleri ile birlikte borçluya yapılan kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshi isteminde bulunmuştur.7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır. Aynı Kanunun 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler, herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde, tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinde ise, tüzel kişi adına tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak durumda olduğu takdirde tebliğin, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması lazım geldiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla, o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır.Somut olayda, borçlu şirkete yapılan kıymet takdir raporu tebliğine ilişkin belgenin incelenmesinde, tebligat sırasında şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın ve yetkili kişi yok ise bu husus tebliğ evrakına şerh edilmeksizin Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13.maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddesine aykırı şekilde kıymet takdir raporunun tebliğedildiği görülmektedir.İİK'nun 128/a madddesi uyarınca kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Kıymet takdir raporu borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediği ve takip dosyasında da borçlunun kıymet takdirine muttali olduğuna dair herhangi bir işlem bulunmadığı, ayrıca borçlu dava dilekçesinde diğer fesih sebepleri yanında taşınmazın değerinin düşük takdir edildiğini de ileri sürdüğü için, dosyada mevcut kıymet takdir raporu borçlu açısından kesinleşmemiştir. Bu nedenle ihale bedelinin muhammen bedelden yüksek olması gerekçesine dayanılarak istemin reddi isabetsizdir.Öte yandan, borçlu şirkete çıkartılan satış ilanı tebligatının Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edilmek istendiği görülmektedir.7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre; "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve yeni adres tebliğ memurunca da tespit edilemediği takdirde tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi, tebliğ tarihi sayılır. Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır" hükmü düzenlenmiştir.Somut olayda, yapılan tebigatta tebliğ evrakının bir nüshasının binanın kapısına asılıp asılmadığı belirtilmediğinden 35. maddeye göre yapılan satış ilanı tebliğ işlemi de usulsüzdür.İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebidir.O halde mahkemece borçlu şirket yönünden şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçi şirketin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bendde yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.