Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1560 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 192 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Samsun 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/09/2012NUMARASI : 2012/493-2012/536Taraflar arasındaki “İtirazın Kaldırılması ve Tahliye” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Samsun 3.İcra.Hukuk Mahkemesi’nce davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 14.03.2012 gün ve 2011/631 E., 2012/166 K. sayılı kararın incelenmesi davacı-alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk Dairesi’nin 02.07.2012 gün ve 2012/6713 E., 2012/9866 K. sayılı ilamıyla; (...Dava, 5.485-TL asıl alacak 408,51-TL işlemiş faizin tahsili için tahliye istekli olarak yapılan icra takibine vaki kısmi itirazın kaldırılması, takibin devamı, % 40 icra tazminatı, temerrüt nedeni ile tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne 5.485-TL asıl alacağa yönelik itirazın kaldırılması isteminin reddine, 290,84-TL işlemiş faiz alacağına yönelik istemin kabulüne, bu miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına takibin devamına, % 40 icra tazminatının davalıdan tahsiline, reddedilen 5.485-TL üzerinden % 40 icra tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kısmi temerrüt nedeni ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-)Dosya kapsamına, toplanan delillere, kararın dayandığı gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.2-)Davacı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince; İİK.nun 269/d maddesinin yollamasıyla uygulanması zorunlu olan aynı yasanın 68. maddesinin son fıkrası gereğince itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine % 40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkûm edilir. Davalı yargılamada lehine icra tazminatı verilmesi konusunda bir istemde bulunmamıştır. Hakim taleple bağlı olduğundan talep dışına çıkarak istem olmadığı halde davalı lehine icra inkar tazminatına karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın davalı yararına takdir edilen icra tazminatına hasren bozulması gerekmiştir…) gerekçesiyle (2) nolu bentte yazılı nedenlerle icra inkar tazminatına hasren bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN : Davacı-alacaklı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:Dava, 5.485-TL asıl alacak 408,51-TL işlemiş faizin tahsili için tahliye istekli olarak yapılan icra takibine vaki kısmi itirazın kaldırılması, takibin devamı, % 40 icra tazminatı, temerrüt nedeni ile tahliye istemine ilişkindir.Davacı, davalı ile aralarında 01.04.2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesi düzenlendiğini, ödenmeyen kira borçlarının tahsili için davalı hakkında Samsun 6.İcra Müdürlüğünün 2011/4954 sayılı dosyası icra takibi yapıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek davalı-borçlunun itirazının kaldırılmasına, takibin devamına, alacağın %40’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalı borçludan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı, kiralananın kira sözleşmesi şartlarında kullanıma elverişli olarak teslim edilmediğini, kiraları ödediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme, davanın kısmen kabulüne, davalı-borçlunun Samsun 6. İcra Müdürlüğü’nün 2011/4954 E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan takipte 5.485 TL asıl alacağa vaki itirazı haklı olduğundan bu miktara yönelik itirazın kaldırılması talebinin reddine, 290,84 TL işlemiş faiz alacağına yönelik itirazının kaldırılarak takibin bu miktar üzerinden devamına, kabul edilen 290,84 TL nin %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, red edilen 5.485 TL’nin %40 oranında icra inkar tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, davalının kısmi temerrüdü nedeni ile takibe konu mecurdan tahliyesine karar vermiş; davalı-alacaklı vekilinin temyizi üzerine karar Özel Dairece, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmuştur. Mahkeme, davalı-borçlunun 15.02.2012 havale tarihli dilekçenin arka sayfasında %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatı talebinin bulunduğu gerekçesiyle önceki kararında direnmiş; hükmü davacı-alacaklı vekili temyize getirmiştir. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda davalı-borçlu lehine inkar tazminatına hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun, 269/d maddesinin yollamasıyla uygulanması zorunlu olan aynı Yasa’nın 68. maddesinin son fıkrası gereğince itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine icra inkar tazminatına mahkûm edilir. Her ne kadar mahkemece verilen ilk karar, davalı-borçlunun yargılamada icra inkar tazminatı isteminde bulunmadığı, bu nedenle lehine icra inkar tazminatı verilmemesi gerektiğine işaretle bozulmuş ise de, davalı-borçlunun 15.02.2012 havale tarihli davacının cevap dilekçesine cevap verdiği dilekçenin arka sayfasının istek bölümünde açıkça %40’dan az olmamak üzere lehine inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiği dosya bulunan dilekçeden anlaşılmaktadır.Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.SONUÇ: Davacı-alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle ONANMASINA, gerekli temyiz ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’na 5311 Sayılı Kanunu'nun 29. maddesi ile eklenen “Geçici Madde 7” atfıyla aynı Kanun'un 366. maddesi uyarınca tebliğden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.