Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1557 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 594 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/06/2014NUMARASI : 2013/1411-2014/620Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, temerrüt nedeniyle tahliye ve kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, müvekkili ile akdetmiş olduğu 01/03/2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile dava konusu taşınmazda aylık 500,00 TL bedelle kiracı olduğunu, davalıya eksik ödediği kira bedellerinin ödenmesi için ihtarname keşide edildiğini, davalının cevabi ihtarında kısmen borcu ikrar ettiğini, ancak yasal sürede ödemede bulunmadığını ve temerrüde düştüğünü belirterek davalının dava konusu taşınmazdan temerrüt nedeniyle tahliyesine, 1.250 TL kira alacağının davalıdan yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının malik olmadığını, kiralayan da olmadığını, kendisiyle aralarında herhangi bir münasebet bulunmadığını, kira konratının emlak komisyoncusu Nazım ile yapıldığını, anahtarların da emlakçıdan alındığını, görüşmelerin emlakçı ile olduğunu, davacının dosyaya sunduğu kontratın doğru olmadığını, temerrüdün söz konusu olmadığını, açılan davayı kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının dava konusu taşınmazın maliki veya kiralayanı olmadığı, dava açma sıfatının bulunmadığı, her ne kadar kira kontratında kiralayan olarak davacı Ö.. K..'ın ismi geçse de imzanın Ö.. K.. yerine Nazım Kaygancıoğlu tarafından atıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Türk Borçlar Kanununun 315.maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayanlar birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur. Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerekir. Kiralanan paylı mülkiyete konu ise, pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği mülkiyetine tabi ise, tüm ortakların davaya katılmaları gerekir. Dava hakkına ilişkin bu husus mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulmalıdır.Kira sözleşmesi yapan kiralayanın mutlaka malik olması gerekmez. Davaya dayanak yapılan ve dosyaya sunulan 01.03.2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi kiraya veren olarak Ö.. K.. ile davalı kiracı arasında yapılmış olup, davalı kiracının sunmuş olduğu kira sözleşmesinde kiraya veren olarak Ö.. K.. yerine Nazım Kaygancıoğlu tarafından imzalanması kiraya veren sıfatını değiştirmez. Taraflar arasındaki yazılı kira sözleşmesi yargı kararı veya tarafların iradeleri ile feshedilmedikçe geçerli olup sözleşme hükümleri tarafları bağlar. Davalı kiracı kira ilişkisinden doğan edimlerini yerine getirmekle yükümlüdür. Bu durumda mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 18.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.