Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1556 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 547 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Safranbolu Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/10/2014NUMARASI : 2013/597-2014/592Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, esaslı tamirat ve tadilat nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu binada yer alan bağımsız bölümlere ilişkin kat mülkiyetinin bugüne kadar kurulamadığını, kat mülkiyeti esaslarına dayanılarak ferdileşme sağlanamadığını, kat mülkiyetinin kurulabilmesi için belediye fen işleri müdürlüğünce bodrum kattaki işyerinin mevcut halinin mimari projesine uygun hale dönüşmesinin gerektiğinin şart koşulduğunu, davalının kiracı olarak bulunduğu 49/D nolu işyerinin yeni mimari projede 49/B5 kapı numaralı olarak düzenlenmiş bulunduğunu, bu proje kapsamında B4 ve B5 kapı numaralı işyerlerine ilişkin ortak duvarlar ile yine yeni projede B5'in yüzölçümü içinde yol cephesine göre halen fiili olarak batı tarafında yer alan mevcut işyerinin duvarı yıkılarak yeniden tadilat ve inşaat yapılacağını belirterek zemin kaplamaları, lavabo ve WC düzenlemeleri, elektrik, su ve tesisat yapımları için davalının tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın süresi içinde açılmadığını, hazırlatılmış bulunan bodrum kat tadilat projesinin sadece müvekkilinin anılan mecurdan tahliyesi amacıyla yapıldığını, duvar kırılmak suretiyle yapılacak olan tadilatın esaslı bir tadilat olmadığını, müvekkiline ait işyeri olarak kullanılan dükkanda mimari yerleşime aykırı bir durumun sözkonusu olmadığı, bu haliyle kat mülkiyetine geçişte bir engel olmayacağını, davacının talebinin samimi ve inandırıcı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılmak istenen değişikliğin bodrum kattaki mevcut dükkanların mevcut halinin değiştirilmek suretiyle metrekareleri birbirine yakın üç adet dükkan haline getirilmek istendiği, imar ve tadilatın bu yönüyle bir zorunluluk olmadığı, davacının daha fazla kira geliri elde etmek amacıyla hareket ettiği, mevcut haliyle de kira gelirinin arttırılması yönünde talepte bulunabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.09.2006 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile kiralanan yiyecek, ev mamulleri üretim yeri olarak kullanılması için davalıya kiralanmıştır. Davacı da imar amaçlı esaslı tamir ve tadilat nedenine dayanarak 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 350/2 maddesine dayanarak dava açmıştır. Anılan madde gereğince kiralananda yapılması düşünülen tamirat ve tadilatın imar amaçlı ve aynı zamanda esaslı işlerden olması,bu sırada kiralananda ikametin mümkün olmaması, proje ve ruhsatın imar mevzuatına göre uygulanabilir olması gerekir. Bu amaçla kiralananda yapılan keşif sonrasında düzenlenen 01.07.2014 tarihli bilirkişi raporunda, binada kat mülkiyeti kurulabilmesi için öncelikle tadilat yapılacak kısımların onaylı projesine uygun şekilde tamamlanarak ilgili belediyesinden Yapı Kullanma İzin Belgesi alınması ve tadilatların projesine uygun olarak yapılması gerektiği, bu çalışmalar esnasında mevcut işletmelerin çalışmaya devam etmelerinin fiziki çalışma koşulları, can ve mal emniyeti açısından mümkün olmadığı, işletmelerin en azından planlanan tadilat çalışmaları tamamlanana kadar dükkanları tahliye etmeleri gerektiği belirtilmekle birlikte, yapılacak onarım ve tadilatın esaslı ve imar amaçlı olup olmadığı açıklanmamıştır. Bu itibarla bilirkişi raporu hüküm kurnaya yeterli ve elverişli değildir. Bu nedenle kiralananın bulunduğu yerde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle yeniden keşif yapılarak onaylı projenin uygulanması, taşınmazda projeye göre yapılacak onarım ve tadilatın imar amaçlı ve esaslı işlerden olup olmadığı ve yine tadilat ve onarımlar sırasında kiralananda ikametin fennen mümkün olup olmadığı konusunda detaylı bir rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 18.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.