Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15529 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 4321 - Esas Yıl 2010





Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 24.12.2009 tarih ve 2008/498-2009/760 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Erhan Köse tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkiline ait cep telefonu emtiasının Luksemburg/İstanbul arası hava yolu taşıması işini davalının üstlendiğini, varma yerinde yapılan incelemede 720 adet cep telefonunun noksan olduğunun belirlendiğini, davalının 9.326 USD borcu kabul ettiğini, 173.380 USD üzerinden takipte bulunduklarını, yapılan takibe kısmi itirazda bulunulduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini, icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, müvekkilinin hasardan sınırlı sorumlu olduğunu, 466.30 kg üzerinden 9.326 USD ödeneceğini, sınırsız sorumluluğu gerektiren durumun davacı tarafından ispatlanması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, iki palet içinde 720 adet cep telefonunun noksan teslim edildiği, bu miktar emtianın bir insanın taşıyamayacağı miktarda olduğu, ancak araç yardımı ile başka yere götürülebileceği, taşıyıcının adamlarının ağır kusurunun bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, itirazın iptaline, inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, yük taşımasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, uyuşmazlık davalı taşıyıcının sorumluluğunun sınırlı sorumluluk olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Mahkemece, benimsenen bilirkişi raropu doğrultusunda davalının sorumluluğunun sınırsız olduğu sonucuna varılmıştır. Oysa, Varşova Konvansiyonunun 25. Maddesindeki koşullarda sınırsız sorumluluğun söz konusu olabilmesi için, zararın yolcu ve bağaj taşınmasından doğmuş olması gerekir. Varşova Konvansiyonu4 sayılı Montreal Protokolü ile yapılan değişiklikten sonra yük taşımalarında 25. Maddesindeki koşullarda dahi taşıyıcının sorumluluğunun sınırsız olması mümkün değildir. Başka bir deyişle, yük taşımalarında, taşıyıcının veya adamlarının zarar verme kastıyla hareket veya ihmal sonucunda zarar doğmuş olsa bile taşıyıcının sorumluluğu Konvansiyonun 22/2-a maddesindeki halin bulunmadığı hallerde sınırlı sorumluluktur. Davalı taraf navlun bedelinin yükün ağırlığına göre alındığını, taşıma senedinin üzerinde NVD (Kıymet beyan edilmediği) ibaresi bulunduğunu savunmuş, davacı tarafça özel bir bildirim yapıldığı da iddia edilmemiştir.Bu itibarla mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar nazara alınarak davalının hukuki sorumluluğunun tespiti gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.