Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15434 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7646 - Esas Yıl 2014





Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : İSTANBUL 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 22/10/2013NUMARASI : 2011/125-2013/227DAVACI : KİRALAMACA BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ SAN. VE TİC. A.Ş.VEKİLİ : AV. EMİNE MEHPARE BURÇKİNDAVALI : PBS BİL. DAN. TİC. LTD. ŞTİ.VEKİLİ : AV. İSMAİL TOSUNTaraflar arasında görülen davada İstanbul 3.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 22/10/2013 tarih ve 2011/125-2013/227 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Sevda Boyraz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 26/10/2009 tarihinde Web Sitesi Tasarım ve Uygulama Hizmet Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye göre yüklenici davalının müvekkiline ait www.kiralamaca.com isimli web sitesini oluşturan sayfaları hazırlamayı ve çalışır hale getirmeyi, müvekkili tarafından PDS dosyası olarak temin edilen tasarımların HTML ve CSS formatında siteye entegre etmeyi, sitede müvekkili tarafından güncellenecek bölümler için web tabanlı yönetim ara yüzü yapmayı üstlendiğini, ancak davalının sözleşmede öngörülen 12 haftalık süre içerisinde ve www.kiralamaca.com web sitesi analizine uygun olarak tamamlamadığını, müvekkilinin sözleşmenin feshinden önce davalıya sözleşme konusu web tasarım hizmetinin bedeli olarak 10.980,80 TL ödediğini ileri sürerek, davalıya ödenen 10.980,80 TL'nin, 1.098,08 TL ceza tutarının, sözleşmede öngörülen %1 ek gecikme cezası olan 1.866,66 TL'nin ve ayrıca İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/580 D.İş sayılı dosyasına yapılan 1.550,00 TL masraf olmak üzere toplam 15.495,54 TL'nin, temerrüt tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, işin gecikmesinin nedeninin teknik şartnamede belirtilen hususların davacı tarafından proje sürecinde sürekli olarak değiştirilmiş olmasından kaynaklandığını, taraflar arasında karşılıklı yapılmış toplantılar neticesinde 31/03/2010 tarihinden itibaren en fazla 9 hafta içerisinde tamamlanması hususunda ek sürede anlaşıldığını, ancak davacının 05/05/2010 tarihinde işin süresinde teslim edilmediği iddiası ile sözleşmeyi yasaya ve sözleşmeye aykırı olarak feshettiğini, davacı tarafından iadesi talep edilen ödemelerin karşılığında davacıya teslim edilen ve tamamlanan kısımların davacı tarafından kullanıldığını, davacı tarafından kullanılarak fayda sağlanan işlerine bedellerinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini, bu nedenle müvekkili tarafından fesih tarihine kadar yapılan işlerin bedelinin sözleşme ve piyasa koşulları nazara alınarak tespiti ile talep edilen tutardan takas ve mahsubu gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı yüklenicinin sözleşmede belirtilen tarihte ve hatta revize edilen tarihte dahi 10. madde belirtilen süreçte edimini yerine getirmediği, davacı yanın sözleşmeyi feshetmesinin haklı olduğu, davacı yanın davalıya 10.980,80 TL ödeme yaptığı, sözleşmenin feshinden itibaren 1 ay içinde geri ödeme yapmaması sebebiyle de bu miktarın %10 tutarı olan 1.098,08 TL ilave edildiğinde sözleşme gereği iade edilmesi gereken miktarın 12.078,88 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı, davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen Web Sitesi Tasarım ve Uygulama Hizmet Sözleşmesi'nden kaynaklanan alacak istemine olup, mahkemece yukarıda anılan gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Oysa, fikri ve sınaî haklar hukuk mahkemeleri 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ile ilgili uyuşmazlıkların dışında, 551, 554, 555 ve 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'lerden kaynaklanan davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda, yukarıda belirtilen yasal mevzuat hükümlerine dayalı bir talep bulunmadığından, bu davada uyuşmazlığın çözüm yeri genel mahkemelerdir. Bu halde mahkemece işin esasına girilerek davanın fikri ve sınaî haklar hukuk mahkemesinde görülmesi doğru olmamış, hükmün re'sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın resen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 13/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.