Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1528 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13415 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİLTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece ecrimisil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Davacı, kayden maliki olduğu 3048 parsel sayılı taşınmaz ile davalı kardeşi ... adına kayıtlı 3047 parsel sayılı taşınmaz hakkında kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmede açıkca 3047 sayılı parselde inşa edilecek olan bloktaki son kattaki dairenin kendisine ait olacağı kararlaştırıldığı halde bu dairenin davalı ... tarafından diğer davalı ...'e kiraya verilmek suretiyle gelir elde edildiğini ancak davalı ...'nin hiçbir ödemede bulunmadığından sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek, müdahalenin meni ile ecrimisile karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında davalı ... hakkındaki davayı takip etmediğini bildirmiştir.Davalı, iddialarının doğru olmadığını, gerçekte kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince çekişmeli dairenin kendisine isabet eden dairelerden biri olduğu inancı ile tasarrufta bulunduğunu, ancak kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlenirken vekil kıldığı davacının eşi ...'ın vekalet görevini kötüye kullanmak suretiyle çekişmeli dairenin davacı adına tescil edilmesini sağladığını belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalı ... bakımından davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, diğer davalı ... hakkında açılan dava bakımından ise iddianın sabit olduğu gerekçesiyle ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 3048 parsel sayılı taşınmaz davacı ..., 3047 parsel sayılı taşınmazı davalı ... adına kayıtlıyken imar uygulaması sonucunda 777 ada 1 parsel sayılı taşınmaza dönüştüğü, arsa vasıflı 777 ada 1 parsel sayılı taşınmazın paylı mülkiyet üzere davacı ve davalı ile dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğu, 19.07.1996 tarihde noterde düzenlenen "Düzenleme gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi " ile 3048 ve 3047 parsel sayılı taşınmazlarda konut yapımının kararlaştırıldığı, arsa sahibi olarak davacı ... ile davalı ...'yi temsilen vekil kıldığı Hasan'ın ve müteahhit olarak ...'in sözleşmede yer aldıkları, anılan sözleşme ile "3047 parsel üzerinde yapılacak bloğun kuzey çephesindeki dükkan ve dairelerden aşağıdan yukarıya kadar en üst kat hariç ...'a ait olacağı ve son kattaki 2 adet dairenin ...'ya" verilmesinin kararlaştırıldığı, ancak 07.10.2013 tarihinde eldeki davanın davalısı ... tarafından... ve H...aleyhine sözleşmenin kısmen iptali isteği ile.... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/508 Esas sayılı davanın açıldığı, mahkmece davanın reddine dair verilen kararın temyiz incelemesinde olduğu anlaşılmaktadır.Gerçekten de; .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/508 Esas sayılı davası sonucunda, davaya konu edilen dairenin davalı ...'ye isabet ettiğinin varlığı kabul edilerek bir hüküm kurulması hâlinde, eldeki davayı etkileyeceği tartışmasızdır.O hâlde, ...Hukuk Mahkemesi'nin 2013/580 Esas sayılı davasının, eldeki dava bakımından bekletici mesele yapılması, o davada verilecek karar çerçevesinde bir değerlendirme yapılarak, sonucuna göre ecrimisil isteği bakımından bir karar verilmesi gerekirken, değinilen yön gözetilmeden yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davacılar vekilinin, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.