Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1527 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 27471 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : .... Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkDolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK' nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından ve 5237 sayılı TCK'nın 52/4 maddesine göre ödenmeyen adli para cezasının ihtarının belirtilmemesi hususu, sanık lehine kazanılmış hak teşkil etmeyeceği, infazda nazara alınabileceği ve bu hususta mahkemesinden karar alınabileceği mümkün görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.Sanığın müştekiye emeklilik işlemlerine yardımcı olacağını söyleyerek, müştekiden para almak suretiyle gerçekleştirdiği dolandırıcılık eylemine ilişkin mahkemenin kabulünde isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık ve Cumhuriyet savcısı tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddine, ancak;TCK’nın 53.maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan hüküm fıkrasında yer alan; 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkartılıp yerine, “TCK'nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresi eklenerek, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.