Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15103 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 15780 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : 1219 Sayılı Kanuna AykırılıkYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Hem savcılık hem de mahkeme aşamasında alınan bilirkişi raporlarında çekilmiş dişler ile kullanılmış anestezik maddelerin bulunduğu ve söz konusu malzemelerle hekim olmayan kişilerin ağızda çalışmasının mümkün olduğunun belirtilmesi, arama tutanağının da bu hususları doğrulaması, tutanak düzenleyicinin ise mahkeme huzurundaki beyanında işyerinde diş hekimliği faaliyetinin yapıldığına dair tespitler yaptıklarını belirtmesi ayrıca işyerinde bulunana malzemelere ilişkin fotoğrafların dosya içinde bulunması ve arama esnasında her iki sanığında işyerinde bulunmaları karşısında; tebliğnamenin bozma isteyen düşüncesine iştirak olunmamıştır.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;Yükletilen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak,1- Hüküm tarihinde yürürlükte olan, 5728 sayılı Kanun'un 26.maddesi ile değişik 1219 sayılı Kanun'un 41.maddesindeki düzenlemenin, para cezasının asgari haddinin 5 gün adli para cezası olması nedeniyle sanıklar lehine olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve ... E., .... K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş ve sanıklar müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, hükümlerdeki hapis cezaları aynı kalmak kaydıyla ''450,00 TL'' yerine ''5 gün'', ''375,00 TL'' yerine ''4 gün'' yazılması; TCK'nın 62. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden sonra gelmek üzere ''TCK'nın 52/2. maddesi uyarınca 4 günün, günlüğü 20 TL hesabıyla çarpılarak sanıkların 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmalarına'' ibaresi yazılmak ve hükümden TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkartılıp, yerlerine ''24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve ... E., ... K. sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına," ibareleri eklenmek suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.