MAHKEMESİ : Edirne İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 31/05/2012NUMARASI : 2012/73-2012/219Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda Edirne 1.İcra Müdürlüğü 2010/3507 esas sayılı icra takip dosyasında ödeme emri tebligatının yasaya aykırı olduğunu tebligatın müvekkiline hiç ulaşmadığını, ödeme emrini 12.5.2012 tarihinde öğrendiğini, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti ile tebligat tarihinin öğrenme tarihi olan 12/05/2011 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece, şikayetin reddine dair verilen karar, dairemizin 28.12.2011 tarih ve 2011/31305-31135 sayılı kararı ile, “ödeme emri tebligatı, "tebligat adresinde muhatabın işyerinde bulunmadığı belirlenmeden işyerinde çalışan işçisi tebliğ edildiği, borçlunun işyerinde bulunup bulunmadığına dair bir açıklamanın yer almadığı tebligat yapılan yerin işyeri olduğu anlaşılmasına rağmen, muhatabın işyerinde bulunmadığı şerhi olmadığından tebliğ işlemi yasada ve tüzükte belirtilen hususları içermediğinden usulsüzdür. Bu durumda mahkemece aynı kanunun 32.maddesi uyarınca muhatabın usulsüz teblige muttali olduğu tarihin tesbiti ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin redine dair karar verilmesi isabetsizdir. “ gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmak suretiyle, davanın kabulü ile, Edirne 1 İcra Müdürlüğüne 2010/3507 esas sayılı icra takip dosyasında ödeme emri tebliğ tarihinin dava tarihi 13/05/2011 tarihi olduğu itibariyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir.İİK.'nun 62. maddesine göre, İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.İİK'nun 66/1. maddesine göre de, müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. Takibe devam olunabilmesi, alacaklının İİK'nun 67 ve devam maddeleri koşullarında yapacağı başvuru sonucu alacağı olumlu yöndeki kararla mümkündür. İtiraz dilekçesi, takibi yapan icra dairesine verilebileceği gibi, buraya gönderilmek üzere başka bir icra müdürlüğüne de verilebilir. Bu durumda dilekçenin icra dairesine verildiği tarihde itiraz yapılmış sayılır.Dairemizin bozma ilamında belirtildiği üzere borçluya yapılan tebligat usulsüz olup mahkemece tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde verilen karar yerinde ise de, bununla yetinilmeyip, ilamsız takipte, her türlü itirazın İİK.nun 62.maddesi gereğince icra müdürlüğüne yapılması gerektiği gözardı edilerek, ayrıca borçlunun icra dairesine yapılmış bir itirazı da bulunmadığı ve icra mahkemesinde bu konuda bir talebi de bulunmadığı halde takibin durdurulması yönünde karar verilmesi doğru değildir.Öte yandan, borçlu vekili ödeme emrini 12.5.2012 tarihinde öğrendiğini, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti ile tebligat tarihinin öğrenme tarihi olan 12/05/2011 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ettiğine göre öğrenme tarihinin 12.05.2011 yerine 13.05.2011 tarihi olarak kabul edilmesi de doğru değildir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/01/2013 günündeoybirliğiyle karar verildi.