MAHKEMESİ : Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : 7201 Sayılı Kanuna AykırılıkYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,Sanığın çalıştığı iş yerine gelen tebligatı muhatabın işten ayrıldığı şeklinde yalan beyanla almaktan imtina ettiği iddiasıyla açılan davada; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 1. maddesinde '' Kazaî merciler, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idareler, (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumlar, (IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları ile il özel idareleri, belediyeler, köy hükmî şahsiyetleri, barolar ve noterler tarafından yapılacak elektronik ortam da dâhil tüm tebligat, bu Kanun hükümlerine göre ... veya memur vasıtasıyla'' yapılacağının düzenlendiği, dava konusu olayda ise katılanın taleplerini yazdığı mektubu iadeli taahhütlü posta gönderisi olarak daha önceden çalıştığı şirkete gönderdiği, değinilen Kanun hükmü karşısında suça konu mektubun tebligat vasfının bulunmadığı gözetilerek atılı suçun yasal unsurları oluşmadığından sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.