MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİLTaraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, tetkik hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp, düşünüldü;-KARAR-Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Davacı, mirasbırakan ...'don intikal eden 75 ada 52 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu meskenin 8/32 payını sehven davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, tapu müdürlüğünce yapılması gereken uyarının yapılmadığını, elbirliği halindeki mülkiyette bir kısım mirasçıların pay satışının geçersiz olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı, yargılamaya katılmadığı gibi davaya cevap da vermemiştir.Mahkemece, davacının eldeki davayı açmasının Türk Medeni Kanununun 2. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden;davacının maliki olduğu 75 ada 52 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu bağımsız bölümdeki hak ve hisselerini satma yetkisini içerir vekaletnameyi 19.06.2012 tarihinde dava dışı ...'a verdiği, vekil ...ılan taşınmazdaki davacının 8/32 payını 20.06.2012 tarihli akitle davalıya satış suretiyle temlik ettiği , çekişme konusu bağımsız bölümün diğer paydaşları ... ve ...'in davacının eldeki davaya konu pay satışı nedeniyle açtıkları şufa davasının ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.03.2014 tarih, 2013/402 esas, 2014/225 karar sayılı kararı ile kabul edildiği, davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile 4 nolu bağımsız bölümün 4/32'er payının dava dışı ... ve ...'in adına tescil edildiği, kararın derecattan geçmek suretiyle 21.01.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanında doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş 6100 s. Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. Söz konusu maddede, “dava konusunun devri” kenar başlığı altında; “davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder” şeklinde düzenleme getirilmiştir.O halde, kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu bulunan anılan yasal düzenlemeler gözetilmek suretiyle, mahkemece diğer yana seçimlik hakkı hatırlatılarak davaya hangi kişi hakkında devam edeceği sorulmalı, sonucuna göre işlem işlem yapılması ve ondan sonra bir karar verilmesi gerektiği açıktır.Somut olayda, dava konusu taşınmaz payının kesinleşen mahkeme kararı ile dava dışı ...ve ... adına tesciline karar verilmiştir.Hâl böyle olunca; 75 ada 52 parsel sayılı taşınmazdaki 4 nolu meskenin 8/32 payının dava dışı kişiye temlik edilmesi nedeniyle 6100 sayılı HMK'nin 125. maddesi hükmü uyarınca, davacı tarafa seçimlik hakkı hatırlatılarak davayı ne şekilde sürdüreceklerinin sorulması ve bu yöndeki usulü eksiklik giderildikten sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.Davacının bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre işin esası bakımından şimdilik inceleme yapılmasına yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.