Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15027 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9106 - Esas Yıl 2013





5977 sayılı Biyogüvenlik Kanunu'na muhalefet suçundan şüpheliler S. Gıda San.Tic.A.Ş. haklarında yapılan soruşturma evresi sonucunda, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilen 07.12.2012 tarihli ve 2012/4925 soruşturma, 2012/4857 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesinin 28.01.2013 tarihli ve 2013/68cdeğişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'ndan verilen 18.04.2013 gün ve 25218 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 13.05.2013 gün ve KYB.2013/142580 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.Mezkür ihbarnamede;Dosya kapsamına göre, Afyonkarahisar Valiliği Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü'nün ihbarı üzerine yürütülen soruşturma sonucu şüpheliler hakkında genetik yapısı değiştirilmiş organizma (GDO) barındıran ürünün üretilmesinde ve piyasaya sürülmesinde ihmallerin kabahat niteliğinde olduğu ve suç işleme kasıtlarının bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçn işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adli kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” Şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin 14.11.2007 tarihli ve 2007/9636-9375 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, şüpheliler müdafiinin 01.10.2012 tarihli savunma dilekçesinde GDO'lu ürünün müvekkillerinin ürettiği fındık kremasına ne şekilde karıştığını bilmediklerini, ancak soya unundan kaynaklandığını tahmin ettiklerini savunması karşısında, GDO'lu ürünün üretildiği işyerinden hammadde ürünlerinden ayrı ayrı numune alınarak toplum sağlığı açısından büyük bir risk oluşturan GDO'lu üründeki GDO'nun hangi hammaddeden kaynaklandığının tespiti konusunda Ulusal Gıda Referans Laboratuvarından rapor alınması gerekirken,İhbar üzerine hiçbir araştırma yapılmadığı, ortada 5271 sayılı Ka-nun'a uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Ka-nun'un 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar vermesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesi'nin 28.01.2013 gün ve 2013/68 değişik iş sayılı kararının CMUK'nın 309/4.maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına 01.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.