Tebliğname No : 5 - 2014/315794MAHKEMESİ : Balıkesir 2. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 17/06/2014NUMARASI : 2014/49 Esas, 2014/182 KararSUÇ : Zincirleme biçimde nitelikli zimmet ve resmi belgede sahtecilik (sanık H.. Ç.. hakkında), denetim görevini ihmal ederek zimmete sebebiyet verme (diğer sanıklar hakkında)HÜKÜM : Sanık H.. Ç..’in atılı suçlardan mahkumiyetine, diğer sanıkların beraetineİlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:Sanıklar ........... müdafiilerinin temyiz istemlerinin vekalet ücretine yönelik olduğu, O yer C.Savcısının sanık H... Ö..r hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmıştır.Sanıklar Ş.. A.., M.. A.., F.. Y.., M.. G.., M.. B.., A.. Ş.., Ö.. Y.., R.. A.., M.. B.., A.. M.., İ.. E.., E.. Ç.., E.. Ş.., N.. A.., S.. Y.., Ş.. N.., H.. K.., M.. K.., H.. D.., S.. Y.., Ü.. A.. hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesinde yer alan "Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir." biçimindeki düzenleme ile Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/10/1978-2/324-350 sayılı Kararında belirtilen "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanıkların adedi ya da sanığın birden çok suç işlemiş olmasını değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedini esas almış ve taraflara yükletilecek avukatlık parasının her dava için ayrı ayrı tayinini öngörmüş olması karşısında; ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin de ayrı ayrı tayin ve takdiri mümkün bulunmadığı" hususu nazara alınarak kendilerini aynı vekille temsil ettiren ve beraetlerine karar verilen sanıklar yararına tek vekalet ücretine hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki düzeltilerek onama isteyen görüşe iştirak edilmemiş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanık A.. M.. vekaletnameli müdafii ile temsil edilmediği halde lehine vekalet ücreti takdir edilmesi,Kanuna aykırı, katılanlar vekilleri, sanıklar Hayati, İsmail, Ramazan, Mehmet, Adil ve Aytekin müdafiilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 7. bendinde yer alan “A.. M..” ibaresinin çıkarılması suretiyle delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle A.. M.. dışındaki sanıklar hakkında verilen beraet hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan anılan hükümlerin DOĞRUDAN, sanık A.. M.. hakkındaki beraet hükmünün ise DÜZELTİLEREK ONANMASINA,Sanık H.. Ç.. hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;Mahkemenin oluşa uygun kabulü ve dosya kapsamına göre dava konusu yapılan işlemlere ilişkin olarak sanığın 177 adet belge ile avans kullanılmadan ve şeflik üst yazısı olmadan işletme muhasebesine doğrudan ibraz edilmek suretiyle bir kısım mal edinme eylemlerinin gerçekleştirilmesi yanında, alınan avansların kapatılması işlemlerinde de 111 adet sahte belge kullanıldığının anlaşılması, avansların sanığa görevi nedeniyle teslim edilmesi karşısında eylemin bir bütün halinde nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğundan bahisle bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiş, bu nedenle de mahkemenin eylemin nitelemesine ilişkin sanığın koruma gözetim yükümlülüğü bulunduğundan bahisle zimmet olarak kabulü sonuca etkili görülmemiş, sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanığın yukarıda açıklanan aldığı avansları mal edinme eylemlerinin zincirleme biçimde nitelikli zimmet, sahte belgelerle muhasebeden aldığı paraları edinme ve görevden el çektirildikten sonra harcama belgesi sunarak mal edinme eylemlerinin ise zincirleme biçimde kamu kurumuna karşı dolandırıcılık, bu eylemleri gerçekleştirirken sahte belge düzenlemesinin ise zincirleme biçimde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarını oluşturacağı gözetilerek her bir eylem türüne göre mal edindiği miktarların belirlenmesi amacıyla bilirkişi kurulundan ek rapor alındıktan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tüm eylemlerin nitelikli zimmet kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesisi,Sanık hakkında olayın oluş şekli, meydana gelen zararın ağırlığı, sanığın kişiliği ve suçu sürdürmedeki ısrarlı tutumu ve suçun işlenme süresi göz önüne alınarak her iki suçtan temel cezaların hak ve nesafete uygun bir şekilde alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde uygulama yapılması suretiyle eksik ceza tayini,Zimmet suçunun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi nedeniyle sanık hakkında 53/5. madde gereğince cezasının infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerekirken hükmedilen cezanın yarısından az olacak şekilde hak yoksunluğuna hükmolunması,Kanuna aykırı, O yer C.Savcısı, katılanlar vekilleri ile sanık müdafiin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/09/2012 gün ve 2012/1-941-1780 sayılı ve 12/04/2011 gün ve 51-42 sayılı Kararlarında da belirtildiği üzere, temyiz aşamasında geçen sürenin, CMK'nın 102. maddesinde yazılı azami tutukluluk süresinin hesabında dikkate alınmayacağı, 5271 sayılı CMK'nın 102. maddesinde öngörülen tutuklama sürelerindeki sınırların da aşılmadığı anlaşılmış olup, sürdürülen tutuklama tedbirinin orantılı bulunması, tutuklama koşullarında bir değişiklik olmaması ve tutuklama tarihine göre sanık Hüseyin Özgür müdafiin tahliye isteminin REDDİNE, 22/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.