Davacı vekili dava dilekçesinde, davalıların ortak kullanım alanına müdahalenin önlenmesi ve davalıların maliki bulundukları bağımsız bölümde yaptıkları projeye ayırılıkların eski hale getirilmesi istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacılar vekili dava dilekçesinde; 15 numaralı bağımsız bölüm maliki davalıların, bağımsız bölümün ön ve ikinci kattaki balkonun tamamen kapatılıp iç alanlara dahil ederek, arka balkonun taşıyıcı sistemlerini yıkıp çatısını yükselterek ve ortak alana masa sandalye koymak suretiyle mimari projeye, yönetim planına, Kat Mülkiyeti Kanununa aykırı davrandığını ve haksız müdahalede bulunduğunu ileri sürerek değişikliklerin kal'ini, eski hale getirilmesini, ortak alanlara müdahaleye son verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine ve davacıların kötüniyetli olduklarının kabulü ile aleyhlerinde, davalıların vekilleriyle yaptıkları ücret sözleşmesine göre vekalet ücretine ve disiplin para cezasına karar verilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;1-634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 19. maddesinin 2.fıkrasına göre, kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde onarım, tesis ve değişiklik yaptıramaz. Dosyadaki bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun incelenmesinden, 15 numaralı bağımsız bölümün zemin ve 1.kattaki teras olarak nitelenen yerlerin onaylı mimari projede açık balkon şeklinde projelendirildikleri, davalılar tarafından zemin ön ve 1. kat balkonlarının kapatıldığı, arka balkonun yan duvar kısmının yıkılmak suretiyle çatısının yükseltildiği, bu hususlarda kat maliklerinin beşte dördününde yazılı rızasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 19.maddesi gereğince projeye aykırılık oluşturan bu yönlerden davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi,2-6100 Sayılı HMK.nun 329.maddesine göre, kötüniyetli davalı veya hiçbir hakkı olmadığı hâlde dava açan tarafın, diğer tarafın vekiliyle aralarında kararlaştırılan vekâlet ücretinin tamamı veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebileceği, yine kötüniyet sahibi davalı veya hiçbir hakkı olmadığı hâlde dava açan tarafın, bundan başka beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezası ile mahkûm edilebileceği düzenlenmiştir.Kat Mülkiyeti Yasası'ndan kaynaklanan ve mülkiyet hakkını doğrudan ilgilendiren projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi ve ortak alana müdahaleye son verilmesi davalarında dava açma hakkı kat maliklerinindir. Dava dosyasındaki tapu kaydına göre davacıların bağımsız bölüm maliki oldukları tartışmasızdır. Yasadan kaynaklanan dava hakkını kullanan davacıların, hiç bir hakkı olmadığı kabul edilemez. Kaldı ki dava açma hakkı olmadığını gösterir hiç bir delilde ortaya konmamıştır. Mahkemece salt Kat Mülkiyeti Kanunu, imar mevzuatı ve yönetim planına göre davacıların dava açma hakkı olmadığı gerekçe gösterilerek aleyhlerinde, davalıların vekiliyle yaptıkları ücret sözleşmesine göre vekalet ücretine ve disiplin para cezasına hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.