Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14872 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15415 - Esas Yıl 2014





Dava dilekçesinde, itirazın iptali ve %40 icra inkar tazminatı istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece temyiz talebinin reddine dair ek karar verilmiş, bu karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; Yalova 1.İcra Müdürlüğü'nün 2011/1799 Esas sayılı dosyası ile davalının 2010 yılı aidat borcunu ödememesi nedeni ile 1.500 TL asıl ve 600 TL faiz olmak üzere toplam 2.100 TL alacağın tahsili için yapılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali ile takibin devamına, borçlunun %40 icra inkar tazminatına ve %5 gecikme cezasına hükmedilmesini talep ve dava etmiş; mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; mahkemece, asıl alacak miktarı 1.500 TL olduğundan temyiz isteminin miktar itibariyle reddine dair verilen ek karar da davalı tarafından temyiz edilmiştir. İcra takibine konu takip 1.500 TL asıl ve 600 TL faiz olmak üzere toplam 2.100 TL oluduğu ve mahkemece 2.100 TL üzerinden takibin devamına karar verildiği böylece kabul edilen miktarın temyiz sınırının üzerinde kaldığı anlaşılmakla yerinde görülmeyen 16.01.2014 gün ve 2012/471-2013/894 sayılı ek kararın kaldırılmasına karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü;634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 20. maddesi hükmü uyarınca, kat malikleri anagayrimenkulün ortak giderlerine katılmakla yükümlü olup, sözü edilen borcun tahsili için kat malikleri kurulunca herhangi bir karar alınmaması veya işletme projesinin kat maliklerine tebliğ edilip kesinleşmemesi yahut bu projenin hiç yapılmamış, davalının kat malikleri kurulu toplantısına katılmaması, katılıp da karara muhalif kalması, kat malikini ve onların bağımsız bölümünde kira sözleşmesine veya başka bir nedene dayanarak oturanları ortak gider borcunu ödeme sorumluluğundan kurtarmaz. Aynı Yasanın 20. maddesinin 2. fıkrasına göre, ortak giderden payına düşeni ödemeyen bağımsız bölüm malikinin ödemede geciktiği günler için ödemekle yükümlü bulunduğu gecikme tazminatının başlangıçının açıkça saptanması gerekli olup, dava konusu ortak giderin dayanağını oluşturan kat malikleri kurulu kararına davalı katılmışsa karar, kararın alındığı toplantıya katılmamışsa bu kararın kendisine tebliğ edildiği veya başka bir biçimde borcunu öğrendiği bu da yoksa hakkında açılan icra takibi nedeniyle ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih esas alınmalıdır.Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davaya konu edilen aidat alacağının 2010 yılı dönemine ilişkin olduğu, 18.07.2010 tarihli kat malikleri kurul kararı ile 2010 yılı aidat bedelinin daire başına 1500 TL olacağının kararlaştırıldığı, davalı ödeme savunmasında bulunarak birtakım ödeme belgelerini ibraz ettiği halde bu savunma üzerinde yeterince durulmadığı ve bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece, yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak, yönetimde bulunan aidat alacağına ilişkin karar ve işletme defterleri, fatura ve makbuzlar, diğer kayıt ve belgeler ile davalı tarafından ödeme yapıldığına dair makbuzlar da dosyaya getirtilip uzman bir bilirkişiye incelettirilerek, davalının aidat borcunun bulunup bulunmadığı, buna göre davalının yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak geçikme tazminatından da sorumlu olup olmayacağı tesbit edilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile davanın kabulü doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.