Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1473 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13951 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİLTaraflar arasında görülen elatmanı önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.Davacı, kayden maliki olduğu üzerinde kat mülkiyeti ve kat irtifakı kurulmamış 413 ada 7 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki zemin+2 kattan oluşan binanın 3 nolu dairesini davalının tasarruf ettiğini, 01.03.2011 tanzim tarihli ihtara rağmen 01.01.2011-31.03.2011 tarihleri arasındaki (3 aylık) dönem için 1.800,00 TL kira alacağının davalı tarafından ödenmediğinden 01.01.2011-30.04.2011 tarihleri arasındaki (4 aylık) dönem için 2.400,00 TL ana para ve 78,12 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.478,12 TL ecrimisil alacağının tahsili amacıyla... İcra Dairesinin 2011/3172 sayılı takip dosyası üzerinden 11.05.2011 tarihinde başlatılan icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini ileri sürerek icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatına ve davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini istemiş...Sulh Hukuk Mahkemesince taraflar arasında kira ilişkisinin bulunmadığı bu durumda Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş; davacı Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sırasında elatmanın önlenmesine ve ecrimisile karar verilmesini istemiş ve harç ikmali yapmıştır.Davalı, dedesi olan mirasbırakan... adına olan tapu tahsis belgesine dayalı olarak taşınmazı kullandığını belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, elatmanın önlenmesine; 01.01.2011-30.04.2011 tarihleri arasındaki dönem için hesaplanan bilirkişi raporuna atfen 2.000,00 TL ecrimisile karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 21.10.1987 tarihinde ifraz işlemi neticesinde hazine ve 3. kişi ... adına oluşan 413 ada 7 parseldeki payların temliklere konu olduğu, bilahare 24.12.2010 tarihinde satın almak suretiyle taşınmazın davacı adına tescil edildiği, yargılama sırasında taşınmazın 18.03.2011 tarihinde 2981 sayılı Yasanın 10/B maddesine tabi tutulup 150/163 pay davacı, 13/163 pay ise ... Belediyesi adına kayıtlı iken belediyenin payını 12.07.2012 tarihinde davacıya satış aktiyle temlik ettiği, tapu kaydında "bina ...'a aittir." şeklinde muhtesat şerhi bulunduğu,davalının dedesi olan mirasbırakan ... adına olan...Belediyesi tarafından hazine adına kayıtlı 4788 m2 yüzölçümlü 3268 parselde sayılı taşınmazdaki 85,00 m2 lik konut için düzenlenen 26.07.1985 tarih 1/3112 nolu tapu tahsis belgesinin bulunduğu, mirasbırakan...'ın 19.06.1991 tarihinde öldüğü, geri de mirasçı olarak davalı torunu ile dava dışı 6 mirasçısının kaldığı anlaşılmaktadır.Hemen belirtilmelidir ki;mahkemece iddia edilen kişisel hakka karşın ayni hakka üstünlük tanınmak suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Davalının bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Ne var ki, arsa üzerindeki binanın davalının mirasbırakanına ait olduğu konusunda tapu kaydında muhtesat şerhi bulunduğu gözetilerek,zemin (arsa) geliri üzerinden ecrimisil hesabı yapılması gerekirken daire üzerinden ecrimisile hükmedilmesi isabetsizdir.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.