Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14716 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25771 - Esas Yıl 2013





Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından kişisel ilişki, nafaka ve tazminat miktarı ile kocanın soyadının kullanılması talebinin reddi yönünden; davalı tarafından ise kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 27.06.2014 günü duruşmalı temyiz eden E.. T.. vekili Av. E. İ. ve temyiz eden karşı taraf davacı Helin . vekili Av. Y. A.. geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının ve davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.2-Davacının boşandıktan sonra kocasının soyadını kullanmasına izin verilmesine ilişkin usulüne uygun olarak başvurma harcı verilerek açılmış bir davası veya bu konuda birleştirilen bir davası bulunmamaktadır.Davacının dava dilekçesinde bu yönde bir talebi yoktur. Dava dilekçesinde yer almayan taleplere yeni taleplerin eklenmesi mümkün değildir. Sonradan verilen havalesiz dilekçe ile talep edilmiş olması ve maktu harç yatırılması sonuç doğurmaz. Bu bakımdan davacı kadının bu talebi ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken kesin hüküm oluşturacak şekilde red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.3- Kişisel ilişki düzenlemesinde aslolan çocuğun yararıdır. Tarafların ortak çocuğu Adeline 09.05.2013 doğumlu olup, yaşı nazara alındığında ana bakım ve şefkatine muhtaç olup çocuk ile baba arasında kurulan yatılı kişisel ilişki orantısız ve çoktur.O halde daha uygun süreli kişisel ilişki kurmak gerekirken, yazılı şekilde düzenleme yapılması doğru bulunmamıştır.4-Davacı kadının Ankara'da özel bir okulda 01.09.2012 tarihinden itibaren Türkçe öğretmeni olarak görev yaptığı, dava açıldıktan sonra hamile iken ailesinin yanına Fransa'ya gittiği doğumunu Fransa'da gerçekleştirdiği ve orada yaşamaya başladığı ve 31.08.2013 tarihinde çalıştığı okulla olan sözleşmesinin sona erdiği anlaşılmaktadır.Davacının belirli süreli iş sözleşmesinin davacının isteği ile sona erip ermediği ve Fransa'da geliri bulunup bulunmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile davacı lehine yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2, 3 ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, taraf vekilleri duruşmaya geldiklerinden yararlarına duruşma için takdir olunan 1100.00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine ve 1100.00 TL. vekalet ücretinin de davalıdan alınıp davacıya verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.