Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14617 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 12781 - Esas Yıl 2014





İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın kaldırılmasına, kiralananın tahliyesine ve davacı lehine icra tazminatına karar verilmiş, karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dayandıkları belgelere temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre, davalı kiracı H. Ortepedi Medikal ve Sağlık ürünleri Pazarlama Sanayi Dış Tic.Ltd.Şti.nin temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davalılardan kefil M.. T..'in temyiz itirazlarına gelince; Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 10.07.2011 tarihinde imzalanan sözleşmeyi M.. T.. müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Her ne kadar sözleşmede kira süresi açıkça belirtilmemiş ise de sözleşme içeriğinden 1 yıl süreli olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davacı alacaklı, davalı kiracı ve kefil aleyhine 22.08.2013 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile 2013 yılı Mayıs ile Ağustos ayları arası kira alacağı ile sözleşmedeki muacceliyet hükmü gereği Eylül/2013 ile Ocak/2014 arası kira alacağı olmak üzere toplam 17.061,61-TL’nin tahsilini istemiştir. Müşterek kefaleti düzenleyen B.K. m.487 (T.B.K. m.586) ile kefalette şekil şartını düzenleyen m.484 (m.583) hükmüne göre kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe kefalet geçerli olamaz. Müteselsil kefilin sorumluluğu kira sözleşmesindeki ilk yıl için geçerlidir. Yenilenen dönemlerde de sorumlu tutulabilmesi için kefalet süresi ile kefil olunan azami miktarın açıkça kararlaştırılması gerekmektedir. Davacı kefalet süresi dolduktan sonraki dönem kirasını istediğine göre, istenen kiradan kefil sorumlu tutulamaz. Bu nedenle kefil yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kefil yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ;Yukarıda (1) No'lu bentte açıklanan nedenlerle kiracı hakkındaki hükmün ONANMASINA, (2) No'lu bentte yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kefil hakkındaki kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine 25/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.