Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14544 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 796 - Esas Yıl 2010





Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, izin, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, bayram ve genel tatil ücretleri alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına alınmıştır.Hüküm süresi içinde duruşmalı olarak davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK’un 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup, düşünüldü.YARGITAY KARARI1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davacı işçi hafta tatili ile bayram ve genel tatil alacaklarının ödetilmesini talep etmiş, mahkemece isteklerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Kararı bu yönden davalılar temyiz etmiştir.Davacı işçinin hafta tatili ile bayram ve genel tatil ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.4857 sayılı İş Kanunu’nun 46. maddesinde işçinin, tatil gününden önce aynı Yasanın 63. maddesine göre belirlenmiş olan iş günlerinde çalışmış olması koşuluyla yedi günlük zaman dilimi içinde 24 saat dinlenme hakkının bulunduğu açıklanmıştır. İşçinin hafta tatili gününde çalışma karşılığı olmaksızın bir günlük ücrete hak kazanacağı da 46. maddenin 2. fıkrasında ifade edilmiştir.Hafta tatili izni kesintisiz en az 24 saattir. Bunun altında bir süre haftalık izin verilmesi durumunda, usulüne uygun şekilde hafta tatili izni kullanıldığından söz edilemez.Ayrıca, hafta tatili bölünerek kullandınlamaz. Buna göre hafta tatilinin 24 saatten az olarak kullandırılması halinde hafta tatili hiç kullandırılmamış sayılır.2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun’un 3. maddesine göre hafta tatili Pazar günüdür. Kural bu şekilde olmakla birlikte; işçiye Pazar günü dışında hafta tatili izni kullandırılması mümkündür.Hafta tatili gününde çalıştığını iddia eden işçi norm kuramı uyarınca bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan hafta tatili ücreti ödenmesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, hafta tatilinde çalışma yaptığını her tür delille ispat edebilir.Hafta tatillerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanmaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar bu noktada göz önüne alınabilir.İmzalı ücret bordolarında hafta tatili ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin hafta tatili alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazi kaydının bulunması halinde, hafta taili çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız kalması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olanın dışında hafta tatillerinde çalışmaların yazılı delille kanıtlanması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, hafta tatili ücretlerini tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ihtirazı kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde hafta tatili çalışması yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.Hafta tatili çalışmalarının yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İş yerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.4857 Sayılı İş Kanunu’nun 47. maddesinde, Kanunun kapsamında işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücreti ödeneceği hükme bağlanmıştır.Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göze alınabilir.Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda hafta tatili çalışmalarının tam olarak kanıtlanmadığı belirtilmiş taktiri mahkemeye ait olmak üzere ayda bir Pazar çalışması için hesaplama yapıldığı bildirilmiştir. Yine tanık beyanlarına göre milli bayramlarda çalışma esasına göre genel tatil ücreti hesaplanmıştır. Davalı S. İnşaat Şirketi vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde davacının işe giriş ve çıkış saatlerini gösteren kayıtları sunmuştur. Mahkemece bu yönde bilirkişiden hesap raporu almaksızın işyeri kayıtları değerlendirilmeden hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin kabulü hatalı olmuştur. Eksik incelemeyle karar verilmesi hatalı olup kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 25.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.