Taraflar arasındaki “kiracılığın tespiti, muarazanın giderilmesi;
elatmanın önlenmesi ve ecrimisil” davasından dolayı yapılan yargılama
sonunda; Tunceli Asliye Hukuk Mahkemesince asıl davada davacı şirketin
kiracılığın tespiti ve muarazanın giderilmesi talebinin reddine,
birleştirilen davada; el atmanın önlenmesine, 20.000,00 TL ecrimisil
bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen
29.03.2012 gün ve 2011/314 E.-2012/110 K. sayılı kararın incelenmesinin
davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6.Hukuk
Dairesinin 22.01.2013 gün ve 2012/14620 E.-2013/669 K. sayılı ilamı ile;
(...Asıl dava kiracılığın tespiti, muarazanın önlenmesi, birleştirilen
dava ise elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.Mahkemece
kiracılığın tespitine muarazanın önlenmesine ilişkin davanın reddine,
birleşen dava yönünden müdahalenin meni'ne ve ecrimisil istemine ilişkin
davanın kabulüne karar verilmiş hüküm, davacı-davalı Dersim Petrol
Limited Şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı-davalı Dersim Petrol İnşaat Nakliyat Turizm Taahhüt Sanayi ve
Ticaret Limited şirketi vekili 28.6.2008 tarihli dilekçesinde: 2008
yılında yapılan imar sonucunda 131 ada 7 parselin 901 ada 1 parsel
olduğunu, imar uygulamasının iptali için açılan davanın Malatya İdare
Mahkemesi'nin 2008/799-1377 ilamı ile iptal edildiğini, bu kararın
tapuya yansımadığını, tapunun iptal edilen imar uygulaması ile
yapıldığını, iptal kararından sonra ihale ile satılan taşınmazda
davalı ile birlikte Tunceli Belediyesi, Maliye Hazinesi ve diğer bir
kısım kişilerin paydaş olduklarını, idare mahkemesi kararına göre paydaş
olan 10 kişinin kardeş olup kardeşlerine vekaleten kendi adına asaleten
Ali Galip Aytaç’ın Tunceli 2.Noterliği’nin 25.2.2009 tarih ve 605
yevmiye nolu kira sözleşmesi ile 30.6.2020 tarihine kadar taşınmazın
müvekkil şirkete kiraladıklarını, davalı dışındaki paydaşların kira
sözleşmesine itiraz etmediklerini,davalı ile şifai kira sözleşmesi
yapıldığını, bunlara rağmen davalı-davacı tarafından müvekkil aleyhine
Tunceli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/210 esas sayılı dosyasında meni
müdahale davası açıldığını, paylı mülkiyette ancak kendi payı için işlem
yapılabileceğini,müvekkil şirketin kiracı olduğunu 10 paydaşa kira
bedeli ödediğini, bizzat davalıya posta havalesi ile kira bedeli
ödediğini, belirterek kiracılığının tespitini istemiştir.
Davalı-davacı Musa Gezici ise Tunceli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/210
esas sayılı dosyasında 26.9.2011 tarihli dava dilekçesi ile Tunceli
İcra Müdürlüğünün 2007/235 esas sayılı dosyasında yapılan ihale ile
dava konusu taşınmazı iktisap ettiğini, ihalenin Yargıtay incelemesinden
geçerek kesinleştiğini, 901 ada 1 parsel nolu taşınmazın müvekkiline
ait bulunduğunu tahliye için davalıya 15 gün mehil verildiğini, ancak
davacının bu iyi niyetinin kötüye kullanıldığını,davalı ile her hangi
bir hukuki ilişkisinin bulunmadığını, fiilen tasarrufunda tutarak
zilyetliğinin gasp edildiğini, davalı tarafından kira adı altında 750 TL
para gönderildiğini ve kabul edilmediğini, ihtara rağmen taşınmazı
tahliye etmediğini belirterek davalının müdahalesinin menini ve fazlaya
ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000 TL ecrimisil
bedelinin tahsilini istemiştir
Her iki dava dosyası birleştirilerek Tunceli Asliye Hukuk Mahkemesinin
2011/314 esas sayılı dava dosyası üzerinden yürütülmüştür.
Davaya konu 901 ada 1 parsel 21.11.2008 tarihinde imar sonucu oluşmuş
ve tapu malikleri ve hisselerinin; Maliye hazinesi 641/2400-Vilik Aytaç
91/600, Ali Galip Aytaç 108/2400, Ali Ruhi Aytaç 109/2400, Aynur Aytaç
109/2400, Baran Aytaç 11/240, Hayrettin Aytaç 21/240, Kemalettin Aytaç
11/240-Sinan Aytaç 11/240, Zeynel Abidin Aytaç 11/240,Zeynep Tülek
11/240, Tunceli Belediyesi 29/1200 ve Orhan Veli yıldırım 241/2400
oldukları anlaşılmaktadır.İmar parseli oluştuktan sonra tapu
paydaşlarından Ali Galip Aytaç 9 kardeşinin borcu nedeniyle bu
paydaşlara ait hisselerin toplamı 73/120 payın Tunceli 1 İcra Dairesinin
2007/235 sayılı dosyasında ihale ile 8.2.2011 tarihinde davalı-davacı
Musa Geziciye satıldığı ve tapuya 23.12.2010 tarihinde Musa Gezici
adına tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bu paylar satılmadan önce tapu
paydaşı olan Ali Galip Aytaç tarafından taşınmazın tamamı Akaryakıt
istasyonu olarak Tunceli 2 Noterliğinin 25 2 .2009 gün ve 605 yevmiye
nosu ile düzenlenen 25.2.2009 başlangıç tarihli 30.6.2020 bitiş
tarihli kira sözleşmesi ile Dersim Petrol Nakliyat İnşaat Taahhüt Sanayi
ve Ticaret Limitet şirketine kiraya verildiği
anlaşılmaktadır.Taşınmazın paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğu
konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.Paylı mülkiyet hükümlerine tabi
taşınmazlarda taşınmazın kiraya verilmesi pay ve paydaş çoğunluğu ile
mümkündür.Ancak paydaşlardan biri kiraya veren sıfatı ile taşınmazın
tamamını kiraya vermiş ise bu sözleşme diğer paydaşlar tarafından iptal
davası açılarak iptal edilmediği sürece sözleşme geçerli olup
sözleşmenin tarafı olmayan malikleri bağlar.Davacının ibraz ettiği
25.2.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin iptal edildiğine dair
dosyada bir belgeye rastlanılmadığı gibi bu konuda bir iddiada da
bulunulmamıştır.İbraz edilen kira sözleşmesinin iptal edildiğine ilişkin
kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmadığına göre kiraya veren önceki
paydaş Ali Galip Aytaç ile davacı şirket arasında yapılan 25.2.2009
başlangıç tarihli kira sözleşmesi halen geçerli olup ayaktadır.Bu
nedenle kiracılığın tespiti davasının bu kira sözleşmesi hükümlerine
göre çözümlenmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar
verilmesi doğru değildir.
Öte yandan yeni malik Musa Gezici tarafından açılan ve bu dava ile
birleştirilen meni müdahale ve ecrimisil istemine ilişkin Tunceli Asliye
Hukuk Mahkemesinin 2011/210 sayılı dosyasının davacı şirket tarafından
açılan kiracılığın tespiti ve muarazanın giderilmesine ilişkin davanın
sonucunun bekletici mesele yapıp sonucuna göre bir karar verilmesi
gerekirken bu dava dosyasının kiracılığın tespiti dosyası ile
birleştirilmesi de doğru değildir.Bu nedenle birleştirilen Tunceli
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/210 sayılı dosyasının tefrik edilerek
başka bir esasa kayıt edilmesi ve kiracılığın tesbit dosyasının
sonucunun beklenilmesi ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi
gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün
bozulması gerekmiştir....)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDENLER : Davacı-birleşen davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz
edildiği anlaşıldıktan ve 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı
Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen "Geçici 3.madde" atfıyla
uyulanmakta olan 1086 sayılı H.U.M.K.nun 2494 sayılı Yasa ile değişik
438/II.fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin redddine karar verilip
dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava; kiracılığın tespiti, muarazanın giderilmesi, birleştirilen dava; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece; dava konusu 901 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, ipoteğin
paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takip sonucu ihale ile alacağına
mahsuben 05/03/2010 tarihinde davalı alacaklıya satıldığı, ihaleye konu
taşınmazın ve müştemilatının icra yolu ile ihale alıcısı Musa Gezici'ye
teslim edildiği, davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan petrol istasyonu
ve müştemilatının davalı şirket tarafından bütünlüğü korunarak ticari
müessese olarak işletildiği, akaryakıt tankları, akaryakıt pompaları ve
kanopi kısımlarının, yine idare binasında market bölümünün ve aynı
binada üst katta birkaç odanın fiilen işgal edildiği, tapu kaydına göre
dava konusu taşınmaza 641/2400 hisse ile Maliye Hazinesi, 29/1200 hisse
ile Tunceli Belediyesi, 241/2400 hisse ile Orhan Veli Yıldırım ve 73/120
hisse ile Musa Gezici’nin malik olduğu, paylı mülkiyet konusu
taşınmazların kiraya verilmesinin TMK'nın 691. maddesi uyarınca pay ve
paydaş çoğunluğuna bağlı olup davacı tarafından pay ve paydaş çoğunluğu
ile düzenlenmiş her hangi bir yazılı kira sözleşmesi ibraz edilemediği,
öte yandan davalı şirketin yapılan ihale ile davalı karşı davacıya
satılıp teslim olunan petrol istasyonu niteliğindeki taşınmazı ve bu
amaç için yapılmış bina ve müştemilatı ticari olarak işletmek suretiyle
zilyet ve tasarrufunda bulundurduğu, malik olan davacı-karşı davalı Musa
Gezici’nin kullanımına engel olduğu gerekçesiyle; 2011/210 E sayılı
birleşen dosyasında davacı Musa Gezici'nin davasının kabulü ile 901 ada 1
parselde kayıtlı taşınmazda lokanta binası dışındaki bölümlerine vaki
el atmasının önlenmesine, 20.000,00 TL ecrimisil bedelinin davalıdan
alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya dair haklarının saklı
tutulmasına, 2011/314 E. sayılı dosyasında davacı şirketin kiracılığın
tespiti ve muarazanın giderilmesi talebinin reddine karar verilmiş olup
davacı-davalı Dersim Petrol Limited Şirketi vekili tarafından temyiz
edilmesi üzerine Özel Dairece, metni aynen yukarıda başlık bölümünde
belirtilen ilam ile bozulmuş; mahkemece, önceki gerekçeler tekrarlanmak
suretiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararını davacı- davalı şirket vekili temyiz etmiştir.
Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; kiracılığın tespiti
davasında; paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazın tamamını önceki
paydaşlardan birinin kiraya vermesi halinde sözleşmenin geçerli olup
olmayacağı, birleştirilen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasında;
öncelikle davacı şirket tarafından açılan kiracılığın tespiti ve
muarazanın giderilmesine ilişkin davanın sonucunun bekletici mesele
yapılması gerekip gerekmediği, bu dava dosyasının kiracılığın tespiti
dosyası ile birleştirilip birleştirilemeyeceği noktasında
toplanmaktadır.
Öncelikle uyuşmazlığın çözümüne etkili yasal düzenlemelerin ortaya konulmasına yarar bulunmaktadır.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 691/1.maddesinde; “İşletme
usulünün veya tarım türünün değiştirilmesi, adi kiraya veya ürün
kirasına ilişkin sözleşmelerin yapılması veya feshi, toprağın ıslahı
gibi önemli yönetim işleri için pay ve paydaş çoğunluğuyla karar
verilmesi gerekir....” hükmü ile paylı mülkiyette taşınmazın ne şekilde
kiraya verileceği hususu düzenlenmiştir.
06.05.1955 tarih 12/18 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının
ilk bendinde ifade edildiği üzere, müşterek mülkün kiraya verilmesi
önemli idari tasarruflardandır. Buna göre paylı mülkiyette taşınmaz pay
ve paydaş çoğunluğu kararıyla kiraya verilebilir. Öte yandan,
paydaşlardan birinin yapmış olduğu kira akdine, B.K.nun 38. maddesi
hükmü uyarınca diğer paydaşın icazet vermesi halinde akde değer
verileceği kuşkusuzdur. Paylı taşınmazın tümünün ya da bir bölümünün
paydaşlardan biri tarafından kiraya verilmesi halinde sözleşmede taraf
olmayan paydaşlar kira sözleşmesini tanımayarak kiracı hakkında fuzuli
işgal nedeniyle tahliye davası açabilecekleri gibi açık ya da üstü
kapalı onayları ile sözleşmeye geçerlik kazandırabilirler.
Somut olayda; dava konusu taşınmaz TMK'nun 691/1.maddesindeki pay ve
paydaş çoğunluğu olmadan kiraya verilmiş ise de sözleşmenin tarafı
olmayan paydaşların kullanıma engel olduğu ya da iptal davası açtıkları
ileri sürülmediğinden uyuşmazlığın sözleşme hükümleri uyarınca
çözümlenmesi gerekir.
Öte yandan, 6100 sayılı HMK’nın 165.maddesi:
"(1) Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın
tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup
olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın
sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama
bekletilebilir.
(2) Bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması başka bir davanın veya
idari makamın çözümüne bağlı ise mahkeme, ilgili tarafa görevli
mahkemeye veya idari makama başvurması için uygun bir süre verir. Bu
süre içinde görevli mahkemeye veya idari makama başvurulmadığı takdirde,
ilgili taraf bu husustaki iddiasından vazgeçmiş sayılarak esas dava
hakkında karar verilir.” Hükmünü haizdir.
Başka bir ifade ile bir davada hüküm verilmesi, başka bir davada
incelenmekte ve kesin olarak karara bağlanacak olan bir hukuki ilişkinin
mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise, mahkeme o davanın
sonuçlanmasını beklemek üzere yargılamayı erteleyebilir. O davanın
sonuçlanmasını kendi bakmakta olduğu dava için bekletici sorun
yapabilir.
Somut olayda; Tunceli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/314 sayılı dosyası
ile görülen ve davacı şirket tarafından açılan kiracılığın tespiti ve
muarazanın giderilmesine ilişkin dava sonucunda verilecek kararın,
2011/210 sayılı dosya ile görülmekte olan ve ihale ile taşınmazın
paydaşı haline gelen davacı Musa Gezici tarafından açılan elatmanın
önlenmesi ve ecrimisil davasının sonucuna doğrudan etkili olduğu
anlaşılmaktadır.Mahkemece aralarında bağlantı bulunduğundan
birleştirilerek görülmüş ise de iki ayrı mahkemede açılan davalardan
biri hakkında hüküm verilmesi, diğer davanın sonucuna bağlı ise
mahkemenin, o davanın sonuçlanmasını beklemesi yani o davanın
sonuçlanmasını kendi baktığı dava için bekletici sorun yapması
gerekeceğinden, birleştirilerek görülmekte olan davaların ayrılarak
kiracılığın tespitine ilişkin dava sonucunda verilecek kararın sonucunun
bekletici mesele yapılıp varılacak uygun sonuç uyarınca elatmanın
önlenmesi ve ecrimisil davası ile ilgili bir karar verilmesi gerekir.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında bir kısım üyelerce,
ipotek tarihinden sonra düzenlenen kira sözleşmesine değer
verilemeyeceği, uyuşmazlığın 2004 sayılı İİK’nın 135. maddesi hükümleri
gözetilerek çözümlenmesi gerektiği, bir kısım üyelerce de, aralarından
bağlantı bulunan davaların birleştirilerek görülmesinin mümkün olduğu,
6100 sayılı HMK’nın 190. maddesi gereğince ispat yükünün ters
çevrilmemesi gerektiği, mahkemece, geçerli olmayan kira sözleşmesine
değil çaplı mülkiyete değer verilerek uyuşmazlığın çözüldüğü, kararın
onanması gerektiği savunulmuş ise de bu görüşler Kurul çoğunluğu
tarafından kabul edilmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle dava konusu taşınmaz TMK'nun
691/1.maddesindeki pay ve paydaş çoğunluğu olmadan kiraya verilmiş ise
de sözleşmenin tarafı olmayan paydaşların kullanıma engel olduğu ya da
bozma ilamına kadar iptal davası açtıkları iddia ve ispat
edilmemiştir.Bu nedenle uyuşmazlığın kira sözleşmesi dikkate alınarak
çözümlenmesi, ayrıca kiracılığın tespiti davasının bekletici mesele
yapılarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemi hakkında bir karar
verilmesi gerekir.
Aynı yöne işaret eden ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire
Bozma kararına uyulmak gerekirken, yanılgılı gerekçe ile önceki kararda
direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup; kararın bozulması gerekir.
S O N U Ç : Davacı-birleşen davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü
ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden
dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcıının yatırana geri
verilmesine, 27.05.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
DAVANIN İHBARI • İHBAR OLUNANIN HAK VE YETKİLERİ • DAVADA TARAF SIFATI
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapıları yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen", hükmün süresi içinde davalı vekili ve ihbar olunan A. İnş. Taah. San. Tic. Ltd.Şti vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:-KARAR
NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ • ÖZEL VEKALETNAME KOŞULU
1- Davacı vekili, davacının nüfus kütüğünde yazılı 20.05.1970 olan doğum tarihinin 10.09.1969 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece adı geçenin doğum tarihi 10.09.1969 olarak düzeltilmiştir. Uşak Devlet Hastanesi'nden alınan 22.07.2003 tarihli sağlık kurulu raporu düzeltilmek istenen doğum tarihi
PMF TABLOSU • TAZMİNAT HESAPLAMA
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi Pakize'nin içinde yolcu olarak bulunduğu ve davalı N Sigorta ZMSS poliçesi ile sigortalı araç nedeniyle meydana gelen kazada murisin vefat ettiğini belirterek, anne baba, eş ve çocuk için 5.000'er TL destekten yoksun kalma tazminatının müracaat tarihinden iti
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?