Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; Kira alacağı ve yan giderlerinin tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz ediliğinden bahisle itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece 01.10.2013 tarihli celse de, davacı vekilinin dava dilekçesine ekli vekaletnamesinin 25.08.2011 tarihine kadar süreli olduğunun görülmesi üzerine, davacı vekilinden davacıdan alınan başkaca vekaletname olup olmadığı sorulmuş, davacı vekilinin başka alınan vekaletname olmadığını, süre verilirse yeni vekaletname sunacağını belirtmesine rağmen davacı vekilinin dava tarihi olan 26.10.2011 tarihinde davacıdan alınan vekaletnamesi bulunmadığından bahisle davanın HMK'nun 115. maddesi gereğince reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından 23.10.2013 tarihli vekaletname de dilekçeye eklenerek temyiz edilmiştir.HMK'nun 77. maddesinde de belirtildiği üzere, kural olarak, vekaletnamenin aslının veya onaylı örneğini vermeyen avukat dava açamaz ve yargılama ile ilgili hiçbir işlem yapamaz. Ancak gecikmesinde zarar doğabilecek hallerde mahkeme vereceği kesin süre içinde vekaletname getirmek koşuluyla avukatın dava açmasına ve usul işlemleri yapmasına izin verebilir. Bu süre içinde vekaletname verilmez veya asıl taraf yapılan işlemleri kabul ettiğini bildirmezse dava açılmamış sayılır.Somut olayda; Davacı vekili 25.08.2011 tarihine kadar süreli olan vekaletnamesine istinaden 26.10.2011 tarihinde dava açmıştır. Davacının bu durumu fark etmeden dava açtığı ve durumun mahkemece ancak 01.10.2013 tarihinde fark edildiği, bu tarihe kadar davacı vekiline vekaletname ibraz etmesi için süre verilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda vekaletname süresinin sona erdiğini tespit eden mahkeme öncelikle davacı vekiline HMK'nun 77.maddesi gereğince usulüne uygun vekaletname sunması için kesin süre verilmesi, süreye rağmen eksikliğin giderilmemesi halinde davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacı vekiline eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmeden doğrudan davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.