Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14448 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12800 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİDAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİTaraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Davacı; maliki olduğu ..... ilçesi ....... köyünde bulunan 126 ada 50 parsel sayılı taşınmaza komşu 49 parsel sayılı taşınmazın sahibi olan davalının kendi taşınmazına odun yığmak, tuvalet ve atık suyunu açık bir şekilde akıtmak suretiyle müdahale ettiğini ve bu bölümde mülkiyet iddiasında bulunduğunu ileri sürüp davalının odun yığmak, tuvalet ve atık sularını akıtmak suretiyle yapmış olduğu müdahalesinin men'ine karar verilmesini istemiştir.Davalı; duruşmadaki beyanında, davayı kabul etmediğini, davacının arsasında bulunan odunlarını temizlediğini, şu anda hiç odun kalmadığını, davacının iddia ettiği atık su borularının ise kendi arazisinde kaldığını bildirmiş, keşifte zeytin ağaçlarının kendisine ait olduğunu düşünerek ürünlerini 40 yıldır topladığını, davacıya ait olduğunu bilmediğini, yine su borularını geçirecek başka bir güzergah olmadığından davacının arazisinden geçirdiğini savunmuştur.Mahkemece, davacı adına kayıtlı 126 ada 50 parsel sayılı taşınmazdan davalı tarafından geçirilen su borularının kaldırılmasına ve Kadastro bilirkişisinin raporunda Z2 harfiyle ile belirtmiş olduğu zeytin ağacına yönelik el atmanın önlenmesine karar verilmiştir.Davacının dava dilekçesinde, zeytin ağaçları yönünden herhangi bir talebi olmadığı halde, HMK'nun 26. made hükmünde yer alan Taleple Bağlılık İlkesi'ne aykırı olarak zeytin ağaçları yönünden el atmanın önlenmesine karar verilmiş olması doğru değildir.Yine, atık su ve kanalizasyon borularına yönelik el atmanın önlenmesi kararı doğru ise de, bunların kaldırılması yönünde bir talep olmadığı halde HMK'nın 26. madde hükmünde yer alan Taleple Bağlılık İlkesine aykırı olarak boruların kaldırılmasına karar verilmiş olması da doğru değildir.Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün HMK'nin Geçici 3. maddesinin yollamasıyla HUMK’nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.