Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14439 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 13570 - Esas Yıl 2014
Hasımsız olarak görülen davada Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 05/06/2014 tarih ve 2014/83-2014/363 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı; şirketlerinin malt üretimi ve işlemesi kapsamında faaliyet gösterdiğini, 07/02/2014 tarihinde fabrikanın sosyal binasının arşivleme yapılan bodrum katında, kalorifer temiz su borusundaki delinme nedeniyle su sızıntısı olduğunu ve arşivin resmi evrak ve belgelerin muhafaza edildiği alanın bir kısmında su baskını oluştuğunu ve bu alanın bir kısmının sular altında kaldığını, ilk defa böyle bir olayın meydana geldiğini ileri sürerek 30/04/2009 tarihinden başlayarak 06/06/2009 tarihini kapsayan toplam 8 klasör yevmiye fişleri ve ekleri, 29/12/2009 tarihinden başlayarak 31/12/2009 tarihini kapsayan 2 klasör yevmiye fişleri ve ekleri, 2009 yılının tüm fatura arşiv nüshaları, 2009 yılına ait onaylı defteri kebir 881'den 1500'e kadar kullanılmamış boş sayfaları ve 2009 yılına ait onaylı yevmiye defteri 4322'den 5500'e kadar kullanılmamış boş sayfaların su baskını nedeniyle zarar gördüğünü, zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmişlerdir.Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin arşivinin tavan kısmından geçen su borusunun zaman içerisinde küflenerek delindiği ve damlama şeklindeki su sızıntısı nedeni ile delinen borunun alt kısmına isabet eden şirket evraklarının zarar gördüğü, ancak su baskını niteliği taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, su baskını nedeniyle zarar gören davacı şirket ticari defterleri hakkında zayi belgesi istemine ilişkin olup; dosyadaki fotoğraflar incelendiğinde açıkça davaya konu defterlerin tavandaki borulardan akan su sızıntısı nedeniyle ıslandığı görülmektedir. TTK 82/7. maddesi "Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir." hükmünü haizdir. Madde metninde yangın, su baskını veya yer sarsıntısı ibarelerinden sonra yer alan "gibi" sözcüğüyle benzer olayların kastedildiği, zıya haline ilişkin sınırlı sayıda bir düzenleme getirilmediği karşısında, ilgili yasa hükmünün dar yorumlanmaması gerekirken, mahkemece ziya oluşmasına gerekçe olarak gösterilen olayın su baskını niteliği taşımadığı şeklinde dar yorum yapılarak davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir (YHGK. 5.10.1984 tarih, 82/11-852e., 84/788k.).SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.