Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1438 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26092 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : Tunceli İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/06/2012NUMARASI : 2011/23-2012/13Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :1) Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçluların temyiz itirazlarının REDDİNE;2) Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;Alacaklı tarafından borçlular aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takibe karşı borçlular vekili, icra mahkemesi'ne başvurarak bononun şarta bağlı olarak verildiği, kambiyo senedi vasfını taşımadığı, ödemenin istimlak bedelinin alınması şartına bağlandığı, hükmedilen istimlak bedelinin 640.000,00 TL olup, senedin geçerliliğine ilişkin bu şartın gerçekleşmediğini ileri sürerek takibin iptalini istediği görülmektedir.Taraflar arasında düzenlenen 21.4.2008 tarihli boş bono arkasındaki yazıda; "İş Bu Senet 21.4.2008 tarihli H..K.a verilen 21.4.2008 tarihli Karayollarında Aldığım İstimlak parasından ödiyeceğim. Bundan önce Kulanacak olan senet geçersizdir." yazmaktadır. Bu yazıda istimlak parasının, senet bedelinin ödeme kaynağı olarak gösterildiği, dolayısıyla senedin şarta bağlı olarak düzenlenmediği, bononun kayıtsız şartsız belli bir bedelin ödenmesi vaadini içerdiği anlaşılmaktadır. Belgedeki son cümlede geçen "Miktar 1.200.000 TL den az olursa senet geçersizdir" ibaresinin Adli Tıp Kurumu'nun 22.05.2012 tarihli raporu ile farklı evsaftaki bir kalemle sonradan yazılmış olduğu tespit edildiğinden sonuca etkili değildir. Bu durumda dayanak bononun TTK'nun 688. maddesindeki koşulları taşıdığı anlaşıldığından mahkemece istemin reddi yerine yazılı gerekçelerle takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) no'lu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.