Dava, yükleniciden bağımsız bölüm temlikine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir.Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.Mahkemece, dava konusu 23 bağımsız bölüm numaralı meskenle ilgili olarak bedel yönünden davanın kabulüne, dava konusu diğer taşınmazlarla ilgili olarak ise dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Hükmü, davalı N.A. vekili temyiz etmiştir.Temlik sözleşmesinin herhangi bir nedenle ifa edilmemesi sonucu temellük eden alacağını kısmen veya tamamen elde edemez. Dolayısıyla ademi ifa sebebiyle bir zarara uğrar. Borçlar Kanunu'nun 96. maddesinin “alacaklı hakkını kısmen veya tamamen istifa edemediği takdirde borçlu kendisine hiçbir kusur isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe bundan mütevellit zararı tazmine mecburdur” hükmü uyarınca da bu zararın tazmini gerekir. Ödenmesi gereken tazminatın nedeni borçlunun taahhüdünü ihlal etmesidir. Borçlunun taahhüdü genellikle bir akde dayanır. Onun için buna “akdi tazminat” borçlunun sorumluluğuna da “akdi sorumluluk” denilir. Buradaki borç bir sözleşmeden kaynaklanmış olduğundan tazminatın muhatabı sözleşmeyi imzalayan ancak sözleşmedeki borcunu yerine getirmeyen taraftır.Temlik sözleşmesi davacı A.K. ile davalılardan yüklenici D. İnş. San. ve Tic. A.Ş. arasında düzenlenmiş olup sözleşmede davalı arsa sahibi N.A.'nın bağlayıcı bir imzası bulunmadığından, hüküm altına alınan tazminat miktarından da sorumlu tutulamaz. Davalı N. A. temlik sözleşmesinin tarafı olmadığından tazminattan sorumlu tutulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇYukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.