MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇ : Kişilerin huzur ve sükununu bozmaHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanığın, yargılama aşamasında şikayetinden vazgeçen mağdur Başak ile aralarında bir dönem ilişki yaşandığı, ancak sona erdiği, sonrasında Başak’ın eşiyle aralarında karşılıklı telefon konuşması yaşandığını savunması, katılan ...’nun ise, Başak’ın kendi eşi olduğunu, birkaç aydan bu tarafa ev telefonları ve eşinin kullandığı cep telefonun, bir GSM hattından arandığını, telefondaki şahsın eşiyle konuşmadan sadece eşinin sesini dinlediğini, sonraki günlerde ise bu aramaların devam etmesi üzerine bu kez telefonları kendisinin açtığını, telefondaki şahsın başlangıçta "siz beni aramışsınız" şeklinde sözler söylediğini, daha sonraki aramalarında ise Başak ile görüşmek istediğini söylediğini belirttiği, bilirkişi raporuyla da teyit edilen TİB’den gelen iletişim tespitine ilişkin kayıtların incelenmesinde, sanığın katılan ve eşi Başak’ın ikamet ettiği evdeki sabit telefonu belirtilen süre içerisinde 423 kez aradığı bunun yanında söz konusu ev telefonundan da sanığın telefonunun 24 kez aranmış olduğu, bunun yanında sanık ile mağdur Başak arasında karşılıklı ve çok sayıda görüşmenin gerçekleştiği anlaşıldığından, karşılıklı telefon görüşmelerinin ne şekilde sırf huzur ve sükunu bozma maksadıyla gerçekleştiği açıklanmadan, yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.