Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14176 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10134 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hakaret, yaralamaHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;1) Sanığa yükletilen yaralama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.Ancak,TCK'nın 50/1-d maddesine göre seçenek yaptırımın süresinin, mahkum olunan cezanın yarısından cezanın kendisini ifade eden bir katına kadar olabileceği gözetilmeden, verilen hapis cezasını da aşacak şekilde ve infazı kısıtlayacak biçimde '' Mayıs ayından itibaren'' şeklinde belirlenmesi,Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanık ...'ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak hüküm fıkrasından “10 ay süre ile Mayıs ayından itibaren” ibaresi çıkarılarak yerine “5 ay” ibaresi eklenmesi biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,2-) Hakaret suçundan kurulan hükmün temyizine gelince;Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.Ancak;a) Sanığın aşamalardaki tüm savunmalarında suçlamayı kabul etmemesi ve katılanın soruşturma aşamasındaki soyut iddialarından başka bir delil bulunmaması karşısında, CMK'nın 230/1-b maddesi gereğince hükme esas alınan deliller kararda açıklanıp değerlendirilmeden yetersiz gerekçeyle hüküm kurulması,b) Kabule göre de;aa)Sanığın, katılana karşı hakaret sözlerini aralarındaki tartışma bitmeden tekrarlaması karşısında, eylemin tek suç oluşturduğu gözetilmeden, TCK'nın 43/1. maddesi uygulanarak fazla cezaya hükmolunması,bb) TCK'nın 50/1-d maddesine göre seçenek yaptırımın süresinin, mahkum olunan cezanın yarısından cezanın kendisini ifade eden bir katına kadar olabileceği gözetilmeden, verilen hapis cezasını da aşacak şekilde ve infazı kısıtlayacak biçimde '' Mayıs ayından itibaren'' şeklinde belirlenmesi,Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık ...'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırümak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.