MAHKEMESİ : Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağıDavacı-karşı davalı..... ile davalı-karşı davac...... aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair....... Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 03.10.2013 gün ve 1299/1317 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı-karşı davalı vekili, eşi muris.......'den intikal eden dava dilekçesinde belirtmiş olduğu taşınmaz ile ilgili olarak evlilik birliği içerisinde satın alınırken yapmış olduğu katkı karşılığı oturma hakkının kendine tanınmasını istemiştir.Davalı-karşı davacı vekili, davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek ortak murislerinden intikal eden taşınmazdan davacı-karşı davalının haksız yararlanması karşılığı ecrimisil bedelinin tarafına ödemesini talep etmiştir.Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı ile tarafların ortak murisi....... 09.09.1972 tarihinde evlenmiş, eşlerden....... 23.07.2009 tarihinde vefat etmiştir. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM'nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği ölüm tarihine kadar (TMK'nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK'nun 202.m).1- Dosya kapsamına dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıda belirtilen hususlar dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,2- Asıl davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinden; HMK'nun 26, 25, 31 ve 33. (HUMK'nun 74, 75 ve 76) maddeleri uyarınca olayları bildirmek taraflara, hukuki niteleme hakime aittir. Dava konusu edilen taşınmaz 21.08.2000 tarihinde üçüncü kişiden satış yolu ile ortak muris...... adına tapuya tescil olunmuştur. Davacı-karşı davalı........'in talebi ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesi ile TMK 240/1. maddesi uyarınca aile konutunun özgülenmesi ve konut üzerinde intifa hakkının tanınması isteğine ilişkindir.Bu davaların çözüm yeri 4787 sayılı Aile Mahkemeleri'nin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4. maddesi gereğince Aile Mahkemeleri'dir. Aile Mahkemesi kurulmayan yerlerde ise Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen Asliye Hukuk Mahkemeleri'nde davanın Aile Mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. Görev kamu düzenine ilişkin olmakla yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde bulundurulur.Bu açıklamalara göre, mahkemece davacı-karşı davalının bu talebine ilişkin olarak davanın görev yönünden reddine karar verilerek, dava dosyası görevli ve yetkili Aile Mahkemesi'ne gönderilmesi gerekirken işin esasına girilmek suretiyle hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.3- Karşı davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinden; karşı dava konusu itibariyle, ortak miras bırakandan kalan konut hakkında diğer mirasçı aleyhine açılan ecrimisil (işgal tazminatı) isteğine ilişkindir. Yargıtay'ın ve Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre ortaklar arasında bu tür davaların görülebilmesi için intifadan men (yararlanmaya engel olma) olgusunun gerçekleşmesi gerekir. Somut olayda yararlanma isteğine ilişkin ihtarnamenin 18.07.2011 tarihinde davacı-karşı davalıya tebliğ edilmesine göre hükmedilecek ecrimisil miktarının bu tarihten başlatılarak karşı dava harcının yatırıldığı 23.11.2011 tarihi itibariyle hesaplanması gerekir iken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) ve (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları kısmen yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, öteki temyiz itirazlarının (1) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddine, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 62,85 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 29.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.