Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14147 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 12882 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : SİNANPAŞA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 20/03/2008NUMARASI : 2007/139-2008/67Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacı, Sinanpaşa Vakfı adına kayıtlı 1577 parsel sayılı taşınmazda dava dışı belediye tarafından yapılan imar uygulaması sonucu davalılar adına 140 ada 3 sayılı imar parselinin oluştuğunu, ancak anılan şuyulandırma işlemlerinin idarı yargı yerinde iptal edilerek kararın kesinleştiğini, böylece yeni oluşan imar parsellerinin dayanağının kalmadığını ileri sürüp, tapu iptali ve tescil, şerhlerin kaldırılması isteğinde bulunmuştur.Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, dava konusu 140 ada 3 sayılı imar parselinin eski 1577 ve 1505 sayılı kadastral parseller üzerinde kaldığı, imar uygulamalarının idari yargı yerinde iptal edilip, kararın kesinleşmesiyle tapu kayıtlarının hukuki dayanağının kalmadığı 1505 sayılı parselden gelen kısım bakımından davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, 1577 sayılı parselden gelen bölüm yönünden ise ifraz ve tevhit suretiyle iptal ve tescil ile kadastral parsele dönülmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.Karar, davacı idare vekili, davalı Hazine vekili ile davalı H. Y.. tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Asıl dava, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptalinden kaynaklanan yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile şerh terkini, birleşen dava da aynı nedenle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki, harca tabi nitelik taşıyan bir davanın açıldığının kabul edilebilmesi için, başvurma ve nispi harcın alınması gerekeceği tartışmasızdır.Davacı, Vakıflar Bölge Müdürlüğü olup, harca tabi olduğunda da kuşku yoktur.Her nekadar, 5737 Sayılı Vakıflar Kanununun 77.maddesinde “… tüm iş ve işlemleri, her türlü vergi, resim, harç ve katılım payından istisnadır” hükmüne yer verilmiş ise de, anılan hükmün yargı harçlarını kapsamadığı yasal ve yargısal uygulamalar gereğidir. Anılan kural, Hukuk Genel Kurulunun 24.12.2008 tarih ve 2008/18-777 esas, 2008/788 sayılı kararı ile de sabittir.Oysa somut olayda, dava açan davacı idareden gerek başvuru, gerekse nispi harç tahsil edilmemiştir. Harç ikmali sağlanmaksızın davanın devamına ve yargılamanın sürdürülmesine 492 Sayılı Harçlar Yasasının 30.ve 32.maddeleri hükmü gereğince yasal olanak yoktur.Hal böyle olunca, gerek başvurma harcı gerekse nispi harcın tahsil edilmesi ve bu gerek ifa olunduğu takdirde davaya devam edilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek işin esası bakımından hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Kabule göre de, imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilmiş olması nedeniyle sicilin dayanağının kalmadığı ve yolsuz tescil konumunda bulunduğu gözetilerek, kadastral parselin ihyasına karar vermekle yetinilmesi gerekirken, ayrıca imar parselinden ifrazen tapu iptali ve kadastral parsele tevhiden tesciline ilişkin hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gibi, asıl ve birleşen dava bakımından kabul ve reddedilen kısımların infazda kuşku bırakmayacak biçimde hüküm kapsamına alınması ile kabul ve reddedilen kısımlar üzerinden kendisini vekille temsil ettiren taraflar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi yerine, yazılı olduğu üzere hangi isteğin reddedildiği belirsiz şekilde ve sadece davacı yararına ancak hatalı miktarda vekalet ücretine karar verilmiş olması da isabetsizdir. Davacı idare vekili, davalı hazine vekili ve davalı H. Y..’in temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 30.12.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.