Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin eşi K. İ. (H.)'ın 06.06.2009 tarihinde öldüğünü, tarafların müşterek çocukları olmadığını, müvekkiliyle birlikte murisin kardeşi olan davalılarında mirasçı olduklarını, müvekkilinin, eşinin ölümünden önce bir vasiyetname düzenlemiş olduğunu, İstanbul 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2009/631 esas sayılı dosyasında gelen davetiye üzerine öğrendiğini, vasiyetnamenin muris tarafından müvekkili ile evlenmeden önce 17.07.1990 tarihinde el yazısı ile düzenlediğini ve notere tevdii edildiğini, vasiyetname ile murisin tapuda kendi adına kayıtlı olan, İstanbul -Beşiktaş ve Sakarya-Kaynarca'daki taşınmazlarını davalılara vasiyet ettiğini, bu vasiyetnamenin yasanın emredici hükümlerine aykırı olduğunu, murisin vasiyetnameyi 17.07.1990 tarihinde düzenlediğini, müvekkili ile 15.02.1991 tarihinde evlendiğini, tarafların evlenmesiyle murisin, vasiyetnameyi düzenlediğinden farklı bir statüye girdiğini, müvekkilinin, Medeni Kanun hükümleri uyarınca saklı paylı mirasçısı olduğunu, vasiyetnamenin iptali gerektiğini, muris tarafından yapılan 17.07.1990 tarihli vasiyetnamenin iptaline, iptali olmadığı takdirde müvekkilinin saklı payı oranında tenkisine, yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının murisin ziraat bankası ulus şubesinde bulunan kasanın açılması sırasında, davalılar ile birlikte vasiyetnamenin varlığını öğrendiğini, dava konusu vasiyetnamenin, muris tarafından kendi el yazısı ile kaleme alındığını ve evlenmeden önce düzenlendiğini, evlendikten sonra da vasiyetnameyi düzenli harç ikmali ile yenilediğini, murisin davacını pay sahibi olmasını istemediğini, kötü niyetli olarak hareket etmediğini, bu nedenle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, subut bulunmayan davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 09.01.2012 tarih ve 2011/22523 E-2012/779 sayılı ilamı ile Onanmış, bu kez davacı vekili aynı nedenlerle karar düzeltme talebinde bulunmuştur.,Mirasçılık ve mirasın geçici miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir (472 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun m.17)Miras açıldığında saklı payların karşılığını alamayan mirasçılar, miras bırakanın tasarruf edebileceği kısmı aşan tasarruflarının tenkisini dava edebilirler.Tenkis (indirim) davası miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmalarının (teberru) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan öncesine etkili yenilik doğurucu (inşai) davalardandır.Murisin ölüm tarihi (06.06.2009 itibariyle uygulanacak olan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 575.(eski 743 Sayılı Yasa''nın 4661 maddesi hükmüne göre miras bırakanın ölümü ile açılır. Miras bırakanın sağlığında yaptığı tasarruflar ölüm anındaki durumuna göre değerlendirilir. Muris tarafından yapılan vasiyetname yasa gereğince mutlak tenkise tabi-dir.Bu nedenle, vasiyette bulunulanın saklı payı zedeleme amacı bulunmasa bile, murisin ölümünde saklı payı zedeleme amacı bulunmasa bile, murisin ölümünde saklı pay sahibi olanlar için saklı pay oranında tenkis yapılması gerekir.Mahkemece dava konusu vasiyetname geçerli olmasına rağmen, davacının saklı payının zedelenip zedelenmediği konusunda inceleme yapılmadan vasiyetname tarihinde davacının mirasçı olmadığından bahisle, davanın reddi yönünde karar verilmesi doğru değil ise de, mahkeme hükmünün bu nedenle bozulması gerekirken, zuhulen onandığı anlaşılmakla davacı vekilinin karar düzeltme talebinin bu nedenle kabulü ile Dairemizin yerel mahkeme hükmünün Onanmasına ilişkin 09.01.2012 günlü 2011/22523 esas ve 2012/779 karar sayılı kararının kaldırılması ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.Yukarıda belirtilen nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 09.01.2012 günlü ve 2011/22523 esas ve 2012/779 karar sayılı Onama kararının KALDIRILMASINA, ve kararın belirtilen nedenlerle BOZULMASIAN, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.