Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14053 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 19174 - Esas Yıl 2014





Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince de duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı (temlik alan) vek.Av. ile davalı vek.Av.T'ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.- K A R A R -Davacı vekili, davalı tarafın lehdar, müvekkilinin avalist olarak yer aldığı 3.000.000.00 TL.bedelli bir adet bonoya dayalı şekilde kısmi 193.796.00 TL.alacağın tahsili için icra takibi başlatılmış ise de, senetteki imzanın müvekkili şirketin yetkilisine ait bulunmadığı gibi senedin fotokopi bir belgeden sahte biçimde üretildiğini, bu senet nedeniyle müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını belirterek, senedin sahte olduğunun tespitine, senet nedeniyle müvekkilinin davalıya karşı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Yargılama sırasında yapılan ödeme nedeniyle davacı vekili 226.615.00 TL.nin davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, dava dışı keşideci şirketin müvekkili bankadan kullandığı kredi borcu nedeniyle takibe konu senedin verildiğini, haciz sırasında davacı şirket hissedarı Hüseyin Duran’ın borcu kabul ettiğini, ihtirazi kayıtla yapılan ödeme sonucunda icra dosyasının infaz olduğunu, davacı avalist olduğundan TTK.nın 614/2.maddesi uyarınca sahtelik iddiasının ileri sürülemeyeceğini bildirerek, davanın reddini savunmuş ve % 40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini talep etmiştir.Mahkemece, takibe konu senetle ilgili gerek İcra Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sırasında aldırılan bilirkişi raporları, gerekse bu davada alınan heyet kök ve ek raporlar çerçevesinde senet üzerindeki avalist imzasının davacı yetkilisine ait olmadığının saptandığı, böylece davacı yanın menfi tespit ve istirdat isteminin yerinde bulunduğu, ancak senedin sahteliğine yönelik istemi bakımından senet tutarının tamamının takibe konu edilmemesi ve bu talebin senedin diğer borçlularının durumlarıyla ilgili oluşu nedeniyle karar verilmesine yer olmadığından bahisle davanın kısmen kabulüne, davacının sahtelik iddiası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, icra takibinden ötürü borçlu olmadığının tespitiyle dosya borcu olarak ödenen 226.615.00 TL.nin davalıdan tahsiline, tazminat istemlerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava 3.000.000 TL.miktarlı bonoya dayanılarak bu bononun 193.000 TL.lik bölümü yönünden takibe girişilmesi üzerine davacı Çağsan Ltd.Şti.tarafından bononun iptali talebiyle açılan menfi tespit davasıdır.Yargılama sırasında Sakarya 5.Noterliği’nin 01.10.2013 tarihli temliknamesiyle dava konusunun 300.000 TL.lik bölümünün Muhammet Emin Duran isimli kişiye devredildiği anlaşılmaktadır.Davada bononun iptali istendiğine göre, müddeabih bono bedeli olan 3.000.000 TL.olup, mahkemece öncelikle 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28/a ve 32.maddesi uyarınca bu miktar üzerinden eksik peşin harcın tamamlatılması gerekirken, eksik harç tamamlanmadıkça yargılamaya devam edilemeyeceği gözetilmeksizin yargılama yapılıp, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan davanın açılmasından sonra dava konusu kısmen devredilmiş olup, 6100 sayılı HMK.nın 125/2.maddesindeki “Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olunca, devralmış olan kişi görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder” hükmünün gözetilmemiş olması da diğer bir bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma biçimine göre davacı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 05.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.