Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14032 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2881 - Esas Yıl 2014
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 08/10/2013 tarih ve 2012/176-2013/163 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi S. D. S. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, davalılardan Ç.. A..'nin kendi bünyesindeki şirketlerde çalışan personeli bulundukları evden Holdinge ve Holdinge bağlı şirketlerde çalışan personeli evden Holding'e ve akşam çıkışında evlerine götürmek için diğer davalı Bey Taşımacılık ile 31.01.2011 ile 31.01.2012 arasında taşımacılık sözleşmesi imzaladığını, Bey Taşımacalık'ın sonradan isim değiştirilerek S.Ulaşım Hizmetleri Tic. Ltd. Şirketi olduğunu, müvekkilinin anılan sözleşmeye istinaden Beytur ile taşımacılık sözleşmesi yaptığını, davalıların kesilen faturayı ödememek için işbirliği içine girdiklerini, B.'un iflasına müteakip, Süvari Taşımacılığa dönüştüğünü, bu şirketinde iflasına müteakip, diğer davalı Ç.Holding'in personeli taşındığından ve faturaları ödemediklerinden davalılara karşı icra takibi başlattıklarını ileri sürerek, itirazının iptali ile takibin devamına, % 40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı Çalık Holding vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.Mahkemece, tüm dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, davalı B. Taşımacılık İnşaat Gıda Maddeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile diğer davalı Ç. Holding arasında davalı Ç.Holding'in personelinin taşınması konusunda bir taşıma sözleşmesi imzalandığı, ancak davalı B.Taşımacılık İnşaat Gıda Maddeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin daha sonra bu taşıma işini davacıya verdiği, davacı ile davalı Ç. Holding arasında imzalanmış bir taşıma sözleşmesinin bulunmadığı, davalı B. Taşımacılık İnşaat Gıda Maddeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin iflas etmesi nedeniyle davacının bu şirketten alamadığı ücretlerini davalı Ç. Holding'den talep etmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davacının davalı Ç. Holding hakkındaki davasının reddine; davalılar S. Ulaşım Hizmetleri ve İnşaat Ticaret Limited Şirketi ile B. Taşımacılık İnşaat Gıda Maddeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki davanın atiye terk edilmesi sebebi ile bu davalılar hakkında esasa ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, varlığı ileri sürülen taşıma sözleşmesinden doğan navlun ücretinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeyle davalı Ç. Holding bakımından davanın reddine karar verilmiştir. Bu nitelikteki sözleşmenin şekle bağlı olmadığı gözetilerek uygun delillerle ispatlanması gerekir. Davacı, davalılardan Ç. Holdingle arasında taşıma ilişkisi kurulduğunu, personelini taşıyıcı sıfatıyla taşıdığını, tanzim ettiği faturanın ödenmediğini ileri sürmüş olup, davalı Ç. Holding sözleşme ilişkisini reddetmekle birlikte, zorunlu nedenlerle davacıya bir miktar ödemede bulunduğunu bildirmiştir. Mahkemece davacının kestiği faturanın davalı tarafından kendi defterine kaydedilip kaydedilmediği, yapılmış olan ödemenin söz konusu faturaya ilişkin olup olmadığı araştırılmış değildir. Tüm hususlar birlikte değerlendirildiğinde, mahkemenin kararı eksik incelemeye dayalıdır. O halde, mahkemece davacı ile davalı Ç. Holding arasında doğrudan bir ilişkinin kurulup kurulmadığının tespiti için taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yapılması, yukarıda yazılı hususları kapsar şekilde bilirkişi raporu alınması ve taraflar arasında sözleşme ilişkisinin kurulup kurulmadığının tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, sözleşmenin nispiliği ilkesi gerekçe gösterilip hüküm kurulması doğru olmamış, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.