Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1403 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6168 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :.........Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı ... ve davalı ......... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:- K A R A R -Davacı vekili; davalı ...'ın sürücüsü, ...'ın işleteni olduğu ve davalı ... ..'ye ZMSS ile sigortalı otomobilin direksiyon hakimiyetini kaybedip yoldan çıkarak şarampole düşmesi sonucunda meydana gelen kazada araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerin murisi ......'ın vefat ettiğini, murisin yolcu olup kusurunun bulunmadığını, davalı .....ne davadan önce başvurduklarını, toplam 29.884,00 TL ödeme yapıldığını, bu rakamın çok düşük olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, her bir davacı için ayrı ayrı 50.000,00'er TL manevi tazminat ile toplam 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davasını davacı anne İhtibar için 16.996,00 TL ve davacı baba ......... için 14.515,00 TL olarak artırmıştır.Davalı sigorta şirketi vekili, davacılara ödemede bulunulduğunu, müvekkilin sorumluluğu kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ..., devlet memuru olduğunu, aracını kazadan önce satılması için önceden tanıdığı bir arkadaşının işyerine bıraktığını, olay günü dairede çalışırken arabasını bıraktığı kişilerden telefon geldiğini, acil hastası olan ve devamlı müşterileri olan bir kişinin aracı istediğini, aracı ona verip veremeyeceklerini sorduklarını, kendisinin demüsaade ettiğini, ne sürücüyü ne de maktülü tanımadığını, kazada hatır taşıması olduğunu ve maktülün aşırı hızlı giden sürücüyü uyarmadığından ve emniyet kemeri takmadığından müterafik kusuru bulunduğunu savunmuştur.Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın ıslah edilen hali ile kabulüne davacı anne için 16.996,00 TL ve davacı baba için 14.515,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; davacı baba ve anne için ayrı ayrı 8.000,00'er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı ... ile davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı sigorta şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2-Dava, trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K'nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı için takdir olunan manevi tazminatın murisin yaşı, kaza tarihi, kusur durumu ve oluşa göre uygun olmadığı görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.3-Davalı sigorta şirketi, murisin yolcu olarak bulunduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigorta şirketidir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 99/1.maddesinde "sigortacının, kendisine tazminat ödenmesi için gerekli ihbar yapılıp belgenin ibrazından itibaren 8 iş günü içinde ödemeyapacağı" hükme bağlanmıştır. Davalı sigortacı yönünden sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü ancak bu tarihte, böyle bir başvuru olmadığı takdirde ise dava tarihinde doğmaktadır. Bu maddede düzenlenen ihbar zarar miktarı olarak değil, kazanın ihbarı olarak düzenlenmiş bulunmasına göre, kazadan haberdar olan sigorta şirketinin temerrüdü, ıslah edilen miktar için dahi, yani zarar miktarının tamamı için aynı tarihte başlar. Dava konusu olayda, davalı ... ...'nin 26.08.2011 tarihinde davacı anneye 16.924,00 TL ve davacı babaya 12.920,00 TL ödeme yaptığı uyuşmazlık konusu değildir. Ancak davacıların davalı sigorta şirketine davdan önce hangi tarihte başvurduğu belli değildir. Bu nedenle Mahkemece, davacı tarafın davalı .......'ye hangi tarihte başvurduğu araştırılmalı ve temerrüt tarihi yukarıdaki açıklamalar ışığında buna göre belirlenmelidir. Temerrüt tarihi belirlenmeden davalı .......yönünden maddi tazminat hususunda kaza tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.4-Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.Tüm dosya kapsamı ile sanık sürücü ...'ın savcılık dosyasındaki ifade tutanaklarının incelenmesine göre, sürücü ... ile muris Bayram'ın arkadaş olduğu, muris Bayram'ın hatır için taşındığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki mahkemenin gerekçesinde de hatır taşımasının var olduğu belirtilmiştir.Buna göre olayda hatır taşımasının var olduğunun anlaşılmasına ve kararın gerkçesinde de kabul edilmesine rağmen, mahkemece bu husus gözetilerek 818 sayılı BK 43 göre, belirlenen tazminattan takdir edilecek oranda hakkaniyete uygun olarak hatır taşıması indirimi yapılması gerekirken bu husus göz ardı edilerek karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.5-Davalı taraf, murisin emniyet kemeri takmadığını savunmuştur. Desteğin, ölüm nedeni itibariyle kaza sırasında zararın artmasını önleyecek güvenlik tedbiri olan emniyet kemeri takıp takmadığı, takmamış ise bu durumun müterafik kusur oluşturup oluşturmayacağının, yine ceza dosyasındaki bu husustaki maddi olgular da gözetilerek, 818 sayılı BK.nun 44.maddesi uyarınca tazminattan makul oranda indirim gerekip gerekmediğinin tartışılması ve sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına, yukarıda 3, 4 ve 5 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... ile davalı ........ vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı ........ve davalı ... yararına BOZULMASINA,10.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.