MAHKEMESİ : Bakırköy 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/07/2012NUMARASI : 2011/1101-2012/829Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlunun, çiftçi olduğunu ve haczedilen taşınmazların geçimleri için zaruri olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK'nun 82/4. maddesi gereğince borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri haczedilemez. Borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için asıl uğraşısının çiftçilik olması gerekir. Yani geçimini çiftçilik ile temin etmelidir. Bunun için borçlunun bizzat kendisinin ziraat yapması zorunlu olmayıp tarım arazisini ortakçıya(yarıcıya) vermek suretiyle işletmesi halinde de bu madde uyarınca haczedilmezlik şikâyetinde bulunabilir. Asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapması çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmadığı gibi örneğin çiftçi olan borçlunun, emekli maaşı alması da çiftçilik vasfını ortadan kaldırmaz. Böyle bir durumda borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmeli ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılmalıdır.Somut olayda; borçlunun geçimini ne ile sağladığı kolluk araştırması sonucu düzenlenen tutanakla tespit edilmiştir. Ancak tanık beyanları, çiftçilik belgesi kayıtları ve sosyal ekonomik durum araştırması tutanağı içeriğinde birbiriyle çelişkili ifadeler bulunmaktadır. Borçlunun kendi tarım arazisinde mi, yoksa kiralanan bir arazide mi çiftçilikle uğraştığı, ayrıca hayvancılıkla uğraşıp uğraşmadığı açık şekilde tespit edilmemiştir. Borçlunun geçimini nasıl sağladığı ilgili kurumlardan sorularak çelişkili durumlar giderilmemiş, bakmakla yükümlü bulunduğu aile fertleri ve bunların gelir durumları araştırılmamış, halen oturduğu köyde yıllık geçinebileceği miktar belirlenmemiştir. Haczedilmezlik şikayetine konu arazinin tarım amaçlı kullanılıp kullanılmadığı, eğer tarım amaçlı kullanılıyorsa taşınmazdan elde edilecek gelir ile borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmemiştir.O halde mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında borçlunun geçimini ne suretle sağladığı tespit edilerek, halen oturduğu köyde yıllık geçinebileceği miktar belirlenip, taşınmazlarda hali hazırda herhangi bir tarımsal faaliyette bulunulup bulunulmadığı tespit edildikten sonra, eğer tarımsal faaliyette bulunuluyorsa şikayet tarihinde haczedilen ve haczedilmeyen tüm taşınmazlarından elde ettiği gelir hesaplanarak, borçlunun geçimine yetecek kadarı üzerinden haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, taşınmazların üzerinde başka hacizlerin de bulunduğundan bahisle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.