Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13930 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 22691 - Esas Yıl 2009





Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Aydın 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 05.11.2007 tarih ve 2007/494-2007/986 sayılı kararının sanık Hüseyin Furan'ın yüzüne karşı tefhim edildiği halde, adı geçen sanık tarafından bir haftalık yasal temyiz süresi geçtikten sonra temyiz yasa yoluna başvurulduğu, ancak kısa kararın son bölümünde hükme karşı başvurulacak kanun yolları açıklanırken "hükmün açıklanmasından veya tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde...Yargıtay yolu açık olmak üzere" dendiği, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasınm 40/2, 5271 sayılı CMK.nun 34/2, 40/2, 231/2 ve 232/6. maddelerine göre; mahkeme kararlarında ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını, sürelerini ve şeklini kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerektiğinin açık ve buyurucu şekilde belirtildiği, ancak Aydın 2. Asliye Ceza Mahkemesinin anılan kararında sürenin tefhimden mi yoksa tebliğ tarihinden itibaren mi başlayacağı hususunda duraksama ve kuşku yaratıldığı, kanun yollarına başvuru süresinin ne şekilde başlayacağının yöntemine uygun ve kuşku oluşturmayacak şekilde açıklanmadığı, sanık savunmanının iradesinin yanıltıldığı, ayrıca sanığa gerekçeli kararın bu açıklamaları içerir biçimde yeniden tebliğ edilmediği anlaşıldığından adı geçen sanık yönünden temyiz isteminin süresinde yapıldığı kabul edilerek yapılan incelemede;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırıhk bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazlan da yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Hırsızlık suçlarında suçtan zarar görenin kişi olması nedeniyle, çalınan malların farklı kişilere ait olduğunun bilinmesi halinde mağdur sayısınca suç oluşacağı, sanığın aynı aracın içinde uyumakta olan mağdurların vites kutusu üzerinde bıraktıkları cep telefonları ile yakınan B'ın araç koltuğu üzerinde bulunan pantolonunun cebindeki paranın farklı kişilere ait olduğunu bilerek hareket ettiğini gösterir kanıtların neler olduğu kararda açıklanıp gösterilmeden ve somut olayda 5237 sayılı TCY'nın 43/2. maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı gözetilmeden, tek suç yerine yazılı biçimde karar verilmesi,2- Aydın 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.08.2005 günlü, 2005/180-510 sayılı kararı ile mükerrir olduğu anlaşılan sanık hakkında koşulları bulunduğu halde, 5237 sayılı TCY'nın 58/6-7. maddesi ile uygulama yapılmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanık H'ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 20/07/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.