Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13889 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11999 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Balıkesir 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 10/06/2014NUMARASI : 2014/30-2014/158İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Davacı alacaklı vekilinin, davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibine, davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmemesi nedeniyle takibin kesinleşmesi üzerine, davacı alacaklı vekili, icra mahkemesine başvurarak, kiralananın tahliyesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece kiralananın hâsılat kirası hükümlerine tabi olduğu kabul edilerek ödeme emrinde, borçluya altmış gün süre tanınması gerekirken, otuz günlük süre tanınmış olması nedeniyle, istemin reddine karar verilmesi üzerine karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 9/3/2011 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, taraflar arasındaki kira ilişkisinin Borçlar Kanununa göre çatılı işyeri hükümlerine mi yoksa hâsılat kirası hükümlerine mi tabi olduğu konusunda toplanmaktadır. Sözleşmede, kiralananın cinsi “sosyal tesis” olarak belirlenmiştir. Kiralananın bu şekilde nitelendirilmiş olması, kiralananın hasılat kirası hükümlerine tabi olduğunu göstermez. Kira ilişkisine Borçlar Kanununun hasılat kirasına dair hükümlerinin uygulanabilmesi için, kiralananın demirbaşları ve işletme ruhsatı ile birlikte kiralanmış olması ve işletme hakkının devredilmiş bulunması gerekir. Takibe dayanak yapılan 9/3/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin içeriğinden kiralananın işletme hakkı ile birlikte kiralandığı açıklanmadığına göre kira ilişkisinin Borçlar Kanununun çatılı işyeri hükümlerine tabi olduğunun kabulü gerekir. Buna göre de ödeme emrinde 30 günlük ödeme süresi yazılmasında bir usulsüzlük yoktur. Mahkemece işin esası incelenerek sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.