Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13873 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 12698 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : BURSA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 01/07/2010NUMARASI : 2008/597-2010/308Taraflar arasında görülen davada;Davacı, miras bırakan babasının nikahsız eşinden olma kızı olduğunu, davalıların ise babasının nikahlı eşi ile ondan, olma oğlu olduğunu, üzerinde 3 katlı ev bulunan 3801 ada 2 sayılı parselin yarı payının davalılara satışının ehliyetsizlik ve muvazaa nedenleriyle geçersiz bulunduğunu ileri sürerek, payı oranında iptal-tescile, aksi halde tenkise karar verilmesini istemiştir.Davalılar, işlemin muvazaalı biçimde yapılmadığını, miras bırakanın davalıya da bir daire aldığını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, satış işleminin mal kaçırma amacıyla muvazaalı biçimde yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali-tescil, aksi takdirde tenkis isteklerine ilişkindir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişmeli 2 sayılı parselin miras bırakan Ahmet adına kayıtlı iken, miras bırakanın yarı payını üzerinde bırakarak kalan yarı payını 22.09.2000 tarihli resmi akitte davalı eşi Z. ile davalı oğlu F..'e satış yoluyla devrettiği; 27.11.2007 tarihinde ölünce, geride mirasçı olarak eşi Z.. ile ondan olma 6 kızı, 1 oğlu ve evlilik dışı ilişkisinden olma 1 kızının kaldığı görülmektedir.Miras bırakanın evlilik dışı ilişkisinden olma kızı N.. eldeki davayı açarak işlemin ehliyetsizlik ve muris muvazaası nedenleriyle geçersizliğini ileri sürmüş, payı oranında iptal-tescil isteğinde bulunmuştur.Mahkemece, muvazaa yönünden davanın kabulüne ve davacının payı oranında iptal-tescile karar verilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki, ehliyetsizlik iddiasına dayalı davalar tereke adına açılması gerektiğinden, davacının pay oranında istekte bulunarak açtığı eldeki davada ehliyetsizlik iddiası başından itibaren dinlenemiyeceğine göre, bu yönden herhangi bir soruşturma yapılmamış olmasının sonuca etkisi yoktur.Muvazaa iddiasına gelince; miras bırakanın, çekişmeli taşınmazının yarı payını davacıdan mal kaçırma amacıyla muvazaalı biçimde davalılara devrettiği, paylaştırma savunmasının da kanıtlanamadığı gözetildiğinde, davanın kabul edilmesi doğrudur. Davalıların öteki temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ne varki, karar ve ilam harcının çekişme konusu yarı payın davacının payı olan 3/32'si üzerinden hesaplanması gerekirken, yarı payın tamamının değeri üzerinden fazla harca hükmedilmesi isabetsizdir.Davalıların, temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.