Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:Tanık dinleme yetkisi bulunmayan kolluk tarafından düzenlenen "bilgi alma tutanağı"ndaki beyanın yalan tanıklık suçunun unsurlarının oluşmayacağı gözetilmeden yalan tanıklık suçundan sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,Sanık hakkında düzenlenen iddianamede yalnızca sanığın yalan tanıklık ve iftira suçuna azmettirme eylemlerine ilişkin dava açıldığının anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK.nın 225/1. maddesinin “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir” hükmüne aykırı olarak, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin usulen kamu davasının açılması sağlanmadan, ek savunma hakkı verilmekle yetinmek suretiyle sanığın kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.