Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13820 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 12059 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 28/07/2009NUMARASI : 2008/34-2009/211Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacı, 16.7.2007 tarihinde satın alarak kayden maliki olduğu 1189 ada 25 parsel sayılı taşınmazda mevcut bir dairesini davalının işgal ettiğini ve bu nedenle taşınmazına inşaat yapıp daire ve işyeri satarak kâr elde edemediğini ve maddi zarar gördüğünü ileri sürüp, asıl davasında maddi tazminat, birleşen davasında ise elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerinde bulunmuştur.Davalı, çekişmeli taşınmazdaki binayı ve oturduğu daireyi boşandığı eşi olan A..ile birlikte inşaa ettiklerini, ancak eski eşinin boşandıktan sonra arsa vasfıyla tapuda kayıtlı olan bu taşınmazı kendisinden mal kaçırmak ve muhtemel tazminatı ödememek için davacı firmaya sattığını, davacının kira alacağına ilişkin yapmış olduğu icra takibine, talebinin fahiş olması nedeniyle itiraz ettiğini, iddiaların yerinde olmadığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davalının çekişmeli taşınmaza elatmasının önlenmesine, davacının ecrimisil ve maddi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir.Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Asıl dava, maddi tazminat; birleşen dava ise, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillere göre, davacının 16.07.2007 tarihinde alım suretiyle dava konusu 1189 ada 25 parsel sayılı taşınmazın kayden maliki olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı, nevarki çekişmeli taşınmazda mevcut yapının bir kısmını haklı ve geçerli bir neden olmaksızın konut olarak kullanmak suretiyle müdahale ettiği ve davacının maddi tazminat istemi koşullarının oluşmadığı belirlenmek ve benimsenmek suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, asıl davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının tüm, davacının maddi tazminata ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Davacının ecrimisile yönelik temyizine gelince;Davacının çekişmeli taşınmazı ediniminden 10 gün sonra taşınmazı kendisinden temellük ettiği ve davalının boşandığı eşi olan A. K..a çektiği ihtarname, 30.10.2007 tarihinde davalı aleyhine yaptığı icra takibi ve tanık beyanları gözetildiğinde; davacının, dava konusu taşınmazı davalının kullanmasına muvafakat ettiğinin söylenemeyeceği gibi, davalının da iyiniyetli zilyet olduğu söylenemez. Hal böyle olunca, uzman bilirkişi tarafından belirlenen ecrimisile hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle ecrimisil isteminin tümden reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Davacının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 24.12.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.