Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13770 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1552 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİTaraflar arasında görülen davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/09/2014 tarih ve 2013/338-2014/495 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 22/12/2015 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketi tarafından emtia nakliyat abonman sigorta poliçesi çerçevesinde nakliye rizikolarına karşı teminat altına alınan sigortalı ...'ye ait emtiaların, davalı şirket tarafından nakliyesi sırasında 30/05/2012 tarihinde hasara uğradığını, olayın ihbarı üzerine davacı şirket tarafından hasar dosyaları oluşturulduğunu, davacı şirket tarafından dava konusu zarar veren olay nedeniyle ekspertiz incelemesi ile belirlenen zarara karşılık dava dışı sigorta ettirene 47372 sayılı hasar dosyasından 12/09/2012 tarihinde 250.000,00 TL ve 11/12/2012 tarihinde 200.000,00 TL, 47371 sayılı hasar dosyasından 12/09/2012 tarihinde 250.000,00 TL ve 07/12/2012 tarihinde 126.093,52 TL ve 87.748,22 TL olmak üzere toplam 913.841,74 TL ödendiğini, olayda kusurun davalı nakliyecide olduğunu, halefiyet gereği işbu davanın açıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 913.841,74 TL rücu tazminatının 12/09/2012, 07/12/2012 ve 11/12/2012 ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğinde bulunmuştur.Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava dışı sigortalı .... ile davacı sigorta şirketi arasında düzenlenen abonman nakliyat emtia sigorta sözleşmesi ile sigortalının yurt dışından ...'ye ithal ettiği emtianın nakliyesi sırasında meydana gelebilecek rizikolara karşı sigortalandığı ve sözleşmeye dayalı olarak 2 adet emtia nakliyat abonman sigorta poliçesi düzenlendiği, teminat altına alınan emtianın bir kısmının taşıma sırasında deniz suyundan ıslanıp paslanarak hasarlandığı, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya hasar nedeniyle 500.000,00 TL'si 12/09/2012,213.841,74 TL'si 07/12/2012 tarihinde ve 200.000,00 TL'si 11/12/2012 tarihinde olmak üzere toplam 913.841,74 TL ödendiği, malların nakliyesinin davalı ... tarafından üstlenildiği, acentenin ..... olduğu, dava konusu deniz taşıması olması nedeniyle, meydana gelen hasardan dolayı, taşıyanların sorumluluktan kurtulmasının TTK'nın 1061. maddesine göre taşıyanın gerekli ihtimamı göstermesine karşın taşınan emtianın önüne geçilmeyecek sebeplerle deniz suyundan ıslanarak hasarlanması, geminin fırtınaya tutulması, batması gibi sebeplere dayanması gerektiği, olayda bu durumların oluşmadığı, sigortalı emtianın gemi ile taşınması sırasında deniz suyuna maruz kalarak hasarlanmasından üst taşıyıcı olarak davalı ....'ın sorumlu olduğu, hasar bedelinin 913.841,74 TL olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Dava, deniz taşıma sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda anılan gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda %10 ilave bedel olarak tazminata esas tutara eklenen miktarın dayanağı belirlenmediği gibi, itiraz üzerine alınan ek raporda da, yine dayanağı belirtilmeden, bu tutarın ödenmek zorunda kalınan navlun, gümrük masrafları, harç ve diğer ithalat masrafları olduğu belirtilmiş, mahkemece de bu hususta bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu itibarla bilirkişi raporunda rücuen tazminata esas tutar belirlenirken hesaba dahil edilen bu % 10'luk ilave bedelin dayanağı araştırılmadan hüküm kurulması doğru bulunmamış, hükmün bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün yukarıda yazılı nedenle davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 22/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.